Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
229 TBB Dergisi 2020 (147) Remzi DEMİR Yoksulluk nafakasının, kendiliğinden ya da mahkeme kararıyla sona erebileceğini düzenleyen TMK m. 176/3 emredici niteliktedir. Türk Borçlar Kanunu’nun m. 27’de emredici hükümlere aykırı söz- leşmelerin kesin hükümsüz olacağı belirtilmiştir. Taraflarca aksi söz- leşmede kararlaştırılsa bile, sona erme sebeplerinden birinin varlığı halinde yoksulluk nafakası sona erecektir. Sözleşme ile yoksulluk na- fakası belirlendiği hallerde de, sona erme kendiliğinden ya da mah- keme kararı ile olabilir. Bu açıdan kanun hükmünde yer alan hallere göre bir ayrım yapılmalıdır. Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde yoksulluk nafakası kendiliğin- den sona erer. 37 Yoksulluk nafakasının ahlaki bir yükümlülük niteliği- ni taşıması ve nafaka ile ilgili hükümlerin kamu düzeniyle bağlantılı olması sebebiyle, tarafların haysiyetsiz hayat sürmesi, evlilik dışı yaşa- ması, yoksulluktan kurtulması veya evlenmesi gibi hallerde yoksulluk nafakasının devamının taraflarca sözleşme ile kararlaştırılabileceğini ileri süren düşünceye 38 katılmıyoruz. Zira aile hukuku ilişkilerini dü- zenleyen kuralların çoğunun emredici nitelik taşıması, ailenin ahlak ve kamu düzenini yakından ilgilendirmesinden kaynaklanmaktadır. 39 Yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılması davası, dava tarihi itibarıyla sonuçlarını doğurur. Bu nedenle nafaka yükümlüsü dava süresince nafaka borcunu ödemeye devam eder. Nafaka yükümlüsü davayı kazanırsa, davanın açıldığı tarihten sonra ödemek zorunda kaldığı nafakayı faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme davası ile talep edebilir. 40 A. YOKSULLUK NAFAKASININ KENDİLİĞİNDEN SONA ERMESİ TMK m. 176/3’te kanun koyucu, yoksulluk nafakasını kendiliğin- den sona erdiren halleri belirlemiştir. Buna göre nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölmesi durumlarında yok- sulluk nafakası mahkeme kararına gerek kalmaksızın sona erer. 41 Her Öğüz/Gümüş, s. 158. 37 Medar, s. 126; Bozdağ, s. 91; Ruhi, Nafaka, s. 91. 38 Özuğur, s. 301. 39 Öztan, s. 17. 40 Demir, s.98; Köseoğlu/Kocaağa, s.98; Ersöz, s.486. 41 Bozdağ, s.88; Gençcan, Yorum, s.991; Özuğur, s.300; Ersöz, s.476.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1