Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

232 Yoksulluk Nafakasının Sona Erme Sebepleri ve Yoksulluk Nafakasının Süresizliğine Dair ... evlilik birliğinden dolayı yeni yükümlülükler getirdiğinden TMK m. 176/4 uyarınca indirim sebebi olabilir. Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ile yoksulluk nafakasının kendiliğinden sona ermesinin ge- rekçesi, bakım yükümlülüğünün yeni eşe geçmiş olmasıdır. 54 Nafaka borçlusu, nafaka alacaklısının yeniden evlendiğinden ha- bersiz olarak nafaka ödemeyi sürdürmüşse, ortada sebepsiz zengin- leşme vardır. Yapılan ödemeler, yeniden yapılan evliliğin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde geri istenebilecektir. 55 Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, nafaka borçlusu tarafın- dan Nüfus Müdürlüğü’nden alınan nüfus aile kayıt tablosu ile kanıt- lanabilir. Yeniden evlenen nafaka alacaklısının, ödemeyi kesen nafaka yükümlüsüne karşı icra takibi başlatması halinde nafaka yükümlüsü- nün yapması gereken nüfus aile kayıt tablosunu ilgili icra müdürlüğü- ne ibraz etmektir. 56 Yargıtay da aynı görüştedir. 57 54 Perkdaş, s. 41; Okyar Karaosmanoğlu, s. 429; Dural/Öğüz/Gümüş, s. 155; Demir, s.159. 55 Perkdaş, s. 42; Gençcan, Aile, s.181. 56 Medar, s.128; Demir, s.35; Ersöz, s.482. 57 “Türk Medenî Kanunu’nun 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlen- me olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. Anılan yasal düzenlemeye bağlı olarak; davalının evlenmesi ile yoksulluk nafa- kası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken ko- runmaya değer menfaati diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı yok- tur. Diğer taraftan davalının evlenmesi ile kanun gereği kendiliğinden sona eren yok- sulluk nafakası nedeni ile davacı aleyhine icra takibi bulunulması halinde dahi, davacının icra ve iflas kanunun 16. maddesi uyarınca şikâyet yoluna başvurma imkânının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek ol- maksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edebilmesini müm- kün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açmasında hukuki yararının bulunmadığı açıktır. Bu durumda, Mahkemece; TMK’nun 176/3. maddesi uyarınca yoksulluk nafaka- sının davalının evlendiği tarihte kendiliğinden sona erdiği, yasa gereği kendili- ğinden sona eren yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi yönünden davacının bu davayı açmakta veya bu konuda tespit hükmü verilmesinde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasal ol- mayan gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husu bozmayı gerektirmiştir.” Y3HD, 25.05.2015T,2014/22243E, 2015/9358K ( UYAP ).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1