Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

233 TBB Dergisi 2020 (147) Remzi DEMİR B. YOKSULLUK NAFAKASININ MAHKEME KARARI İLE SONA ERMESİ Yoksulluk nafakasının sona erme sebepleri, TMK m. 176/3’de dü- zenlenir. Üç çeşit sona ermesi gerekçesi bulunur. Yoksulluk nafaka- sının süresizliğine dair tartışmalara yer vermeden önce, aşağıda işbu nafakanın kendine özgü sona erme sebeplerine değinmek gerekir. 1. Yoksulluk Nafakası Alan Boşanmış Eşin Haysiyetsiz Hayat Sürmesi Yoksulluk nafakası irat şeklinde ödenirken nafaka borçlusunun, nafaka alacaklısının haysiyetsiz yaşam sürdüğünü kanıtlaması halin- de mahkeme yoksulluk nafakasını sona erdirir. TMK m. 176/3’de yer alan bu düzenlemeyle amaçlanan, nafaka alacaklısının yoksulluk na- fakasıyla maksadıyla elde ettiği parayı, haysiyetsiz yaşamına kaynak olarak kullanmasını engellemektir. 58 Haysiyetsiz hayat süren eş, toplumun şeref, namus, haysiyet ve ahlak gibi müşterek değer yargıları ile çatışan bir hayatı, süreklilik arz edecek şekilde yaşayan kişidir. Öğretide, uyuşturucu bağımlılığı ya da uyuşturucu ticareti yapmak, kadın ticareti yapmak, fuhuş yap- mak, seks işçiliği yapmak, alkol bağımlılığı, hırsızlık gibi yüz kızartıcı suç işleme, cinsel saplantı sayılan homoseksüellik, lezbiyenlik halleri haysiyetsiz hayat sürmeye örnek olarak gösterilmiştir. 59 Kanaatimce, homoseksüellik ya da lezbiyenlik gibi kişinin cinsel tercihleri günü- müzde haysiyetsiz yaşamaya örnek gösterilemez. Aynı şekilde tedavi edilmesi durumunda şifası mümkün olabilen uyuşturucu bağımlısı- nın da haysiyetsiz hayat sürdüğü savunulamaz. Zira hâkimin önüne gelen somut uyuşmazlıkta, haysiyetsiz hayat sürme unsurunu zama- na, mekâna ve taraflara göre yorumlaması gerekir. Haysiyetsiz hayat sürme halleri nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılabilmesi için, sürdürülen yaşam tarzının sürekliliği yanında bu gibi davranışların nafaka borçlusu için haysiyet ve onur kırıcı nitelikte olması gerekir. 60 58 Dede, s. 565; Özuğur, s. 303; Ersöz, s.487. 59 Yıldırım, s.77; Demir, s.102; Gençcan, Yorum, s. 994; Dede, s. 565; Öztan, s.508. 60 Öcal, s.70; Ahmet M. Kılıçoğlu, Aile Hukuku, Turhan, Ankara 2016,s.134; Okyar Karaosmanoğlu, s. 431; Ersöz, s.503.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1