Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
268 Yapay Zekânın Sebep Olduğu Zararlardan Doğan Sorumluluk Türk Hukuku’nda ayırt etme gücünden yoksun kişinin sebep oldu- ğu zararlar hakkaniyet sorumluluğu bağlamında ele alınabilir. 65 Hak- kaniyet sorumluluğu gereği kişinin vermiş olduğu bir zarardan dolayı aslında sorumlu tutulmaması beklenirken; gerek zarar görenin, gerek- se zarar verenin hal ve şartları nazara alındığında hakkaniyet gereği zarardan sorumlu tutulması söz konusu olmaktadır. 66 TBK m.65 gereği hâkim hakkaniyet gerektiriyorsa ayırt etme gücü bulunmayan kişinin 67 verdiği zararların, tamamen veya kısmen giderilmesine karar verebile- cektir. 68 Bir diğer düzenleme olan TBK m.59’a göreyse ayırt etme gücü- nü geçici olarak kaybeden kişilerin, bu süreçte verdiği zararları gider- mekle yükümlü olmasıdır. Fakat kişi, ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru olmadığını ispat ederse, sorumluluktan kurtulabilecektir. Yapay zekâ sistemlerinin de ayırt etme gücünden yoksun kişi gibi değerlendirilmesiyse günümüz teknolojisi dikkate alındığında Türk Hukuku açısından güçtür. Nitekim yapay zekâ Türk Hukuku’nda bir kişi olarak kabul görmez. Bu nedenle ayırt etme gücü değerlendirilme- si yapılamaz. Ayırt etme gücünün varlığı veya yokluğu sadece gerçek kişiye mahsustur. Kişiliğe sahip olmayan yapay zekâların fiil ehliyeti- nin veya ayırt etme gücünün varlığı veya yokluğunun incelenemeye- cektir. Ne zaman ki yapay zekâ Türk Hukuku açısından “kişi” olarak kabul görür. O zaman hakkaniyet sorumluluğuna başvurulabilir. Derin öğrenme algoritmalarındaki gelişmeler karşısında yapay zekâların insan gibi düşünebileceği, çözümler üretebileceği ve tah- minlerde bulunacağı beklenmektedir. Bu gelişmeler neticesinde yapay zekâya bir kişilik tanınırsa o zaman hakkaniyet sorumluluğu günde- me gelebilir. 65 Eren, s.614, Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, s.673 66 Yılmaz, s.556 67 Ayırt etme gücünden sürekli yoksun olanların fiil ehliyeti de bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu kişilerin fiil ehliyetine giren hukuki işlem ehliyeti, tasarruf ehliye- ti, dava ehliyeti ve haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti de bulunmamaktadır. Bakınız; Turgut Akıntürk/Derya Ateş Karaman, Borçlar Hukuku, Beta Yayınevi, 23.Baskı, İstanbul, 2014, s.96 68 Genellikle mahkemeler somut olayda zarar görenin ve zarar verenin mali durum- larını karşılaştırmakta ve zarar verenin çok daha iyi bir durumda olması halinde zarar görenin uğramış olduğu zararı tazmin etmesine karar vermektedir. Bakınız; Oğuz Sadık Aydos, Ürün Sorumluluğu, Adalet Yayınevi, 1.Baskı, Ankara, 2009, s.96 Doktrinde ayırt etme gücünden yoksun kimseden hakkaniyet gerektiriyorsa manevi tazminatta talep edilebileceği de belirtilmiştir. Bakınız; Reisoğlu, s.180
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1