Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

295 TBB Dergisi 2020 (147) Onur SARI girişim, tesis şeylerin kullanılması veya işletilmesiyle beliren, tehlikeli mahi- yetinden doğan zararlardan, bu tehlikeli nesneler üzerinde egemen olan kim- selerin kusurları bulunmasa ve tehlikenin önlenmesi amacıyla her türlü özeni göstermiş olsalar dahi sorumlu tutulmaları olayıdır.” 219 19. Yüzyıldaki ekonomik ve sosyal gelişmelerle ile endüstri devri- minin etkisiyle birlikte tehlike esasına dayanan sorumluluk ilkesi or- taya çıkmıştır. 220 Tehlike düşüncesi gereği; giriştikleri faaliyetle veya işlettikleri teşebbüs veya tesisatla çok sayıda kazaya veya nicelik yahut nitelik bakımından büyük zarara yol açma olasılığı yaratanlar, bundan doğan zararlı sonuçlara katlanmalıdır. 221 Böylelikle dış çevrede belirli tehlikeler yaratan uğraşıların ve davranışların sonuçlarından kaçınma ve bunları önleme olanağı bulunmasa bile bu uğraşılardan yararlanan- lar ya da uğraşıları kendi egemenlik alanlarında yürütenlerde sorumlu tutulabilecektir. 222 Tehlike sorumluluğuyla amaçlanan üçüncü kişilerin nicelik veya nitelik bakımından ağır tehlike arz eden faaliyet veya iş- letmelerin zararlarından korunmasıdır. 223 Zarara yol açan faaliyet veya fiil, başkalarının can ve mal güvenliğini tehdit ediyorsa veya zarar teh- likesi yaratıyorsa bu faaliyetlerde bulunan kişilerin kusurları bulunma- sa bile sorumlu tutulacaklardır. 224 Tehlike sorumluluğu her nimetin bir külfeti vardır düşüncesine de uygun düşmektedir. 225 Bu düşünceye göre bir şeyden veya faaliyetten elde edilen menfaat, onun külfetine veya riskine de katlanmayı emretmektedir . 226 Dolayısıyla tehlikeli bir işletmeyi işleterek menfaat elde eden kişinin bu işletmenin taşıdığı riskleri de kabul ettiği ve olası zararları gidermekle yükümlü tutulması gerektiği söylenebilir. 219 Ulusan, Tehlike, s.37 220 Nomer, s.128, Ulusan, Tehlike, s.27 221 Tandoğan, Kusur, s.27, Aydos, s.5 222 Reşit M. Karahasan, Sorumluluk Hukuku, Beta Yayınevi, 6.Baskı, İstanbul, 2003, s.596 223 Yılmaz, s.571 224 Kılıçoğlu, Borçlar Genel, s.327 225 Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, s.672, Yılmaz, s.570 226 Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, s.672 Doktrinde Ulusan, yarar ve zararlarda eşitlik (Nimet ve Külfette Eşitlik – Cujus Commoda Ejus Incommada) gereği “bir şeyin veya kişinin nimetlerinden yararlanan kişi kusuru bulunmasa dahi bu şey ve kişinin yarattığı zararlardan sorumlu tutulmaktadır” demiştir. Ulusan, Teh- like, s.33 Doktrinde kusursuz sorumluluğun Cujus Commoda Ejus Incommada ilkesini temel aldığı da belirtilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bakınız; Nuno Ferreira, Fundamental Rights and Private Law in Europe: The Case of Tort Law and Child- ren, Routlegde, 1.Bası, Oxon, 2011, s.55,56

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1