Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
88 Vergi Yargılaması Hukukunda Tanık Beyanı gılama usulünün esas alındığına ve esasen İYUK’un 31. maddesinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun tanığa ilişkin hükümlerine atıf bulunmadığına göre; yükümlüden canlı hayvan satın alan kişinin vergi mahkemesince duruşmada tanık olarak dinlenmesinde, tanığa yemin teklif edilmesinde ve yemine icabet etmediği nedeniyle yemin teklif edilen hususun ikrar edildiğinin kabulü suretiyle delil olarak de- ğerlendirilerek karar verilmesinde kanun ve usul hükümlerine uyarlık bulunmadığına hükmetmiştir. 56 Karakoç, Danıştay’ın yukarıda belirtilen kararından yola çıktığı- mızda tanıklık konusundaki sorunun pozitif düzenlemelerdeki eksik- liğinin yanı sıra, vergi yargılaması hukukunda kabul edilen temel il- kelerin çelişmesinden doğduğunu ifade etmektedir. Vergi yargılaması hukuku ilkeleri olan yazılılık ilkesi ile delil serbestisi ve re’sen araştır- ma ve inceleme ilkeleri somut sorunda çatışmaktadır. 57 Yargılama sürecinde tanık dinlenilmesinin önünde bulunan hu- kuki düzenleme yokluğu ve yargı organlarının bu konuda çekingen davranmaları gibi engelleri aşmak için adli yargıda delil tespiti yoluy- la elde edilen tanık beyanlarına ilişkin tutanaklar, dava dosyalarına intikal ettirilmektedir. Ayrıca yapılmış ve yapılmakta olan bir vergi incelemesi nedeniyle vergi yükümlüleri VUK’un 3. maddesi gereğince vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan tanıkların beyanlarını tespit ettirmek amacıyla noterlere başvurmaktadır. Yazılı hale getiril- miş bu beyanlar vergi davası dilekçeleri ekinde ya da daha sonraki ce- vap verme aşamalarında sunulmaktadır. Böylelikle yargılama sürecin- de tanık dinletilmesine karşı çıkan Danıştayın engellemesi aşılmakta, mahkemede dinlenilmemesine rağmen, tanık beyanlarına uyuşmazlık 56 Danıştay’ın aynı yönde diğer bir kararı da Danıştay 3. Dairesi 1989/3460 E., 1990/3569K. ve 25.12.1990 tarihli kararıdır. Karara göre “2577 sayılı Kanun’un 17. ve 18. maddelerinde duruşmada tarafların dinleneceği hükme bağlanmış, şahit dinleneceğine ilişkin bir hüküm verilmemiştir. Aynı Kanun’un 31. maddesinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun şahadete ilişkin hükümlerine de yolla- ma yapılmamıştır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yazılı yargılama usulü esas alındığına ve esasen İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Hukuk Usulü Muhake- meleri Kanunu’nun şahadete ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmadığına göre vergi mahkemesince mahallinde keşif yapılmasından sonra davacı tarafından ge- tirilen ve naylon fatura düzenlendiği iddia edilen… adlı şahısların ifadeleri alına- rak düzenlenen tutanaktaki tespitlere dayanılarak ulaşılan sonuca göre tarhiyatın kaldırılması yolunda karar verilmesinde hukuki uyarlık görülmemiştir.” 57 Karakoç, Türk Vergi Yargılaması Hukukunda Delil Sistemi, s. 142
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1