Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
97 TBB Dergisi 2020 (147) Hasan ORAL ki dönem kararlarında AİHM vergi davalarını, vergi yükümlülerinin insan hakları, çeşitli haklar bağlamında değerlendirmiş ve esastan in- celenmiştir. Avrupa Birliği üyesi ülkeler üzerinde bu tür bir etki alanı olan Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) ve AİHM kararlarının vergilen- dirmeye ilişkin içtihatları, Avrupa Birliği ve üye ülkelerin mevzuatına önemli katkılar sağlamıştır. AİHS’ın 1 Nolu Protokolünün 1. maddesinde belirtilen “ Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen ko- şullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkün- den yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun ola- rak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygu- lama konusunda sahip oldukları hakka halel getiremez ” hükmü ile vergilen- dirmeye ilişkin olarak önüne gelen davalarda AİHM, mülkiyet hakkı- nı özde teminat altına almıştır. 91 AİHM, AİHS’nin 6. maddesinde 92 sayılan ve bir bütün olarak adil yargılanma hakkını oluşturan güvencelerin uygulama alanını “bir suç isnadı” ve “kişisel hak ve yükümlülükler” kavramları ile sınırlan- Hollanda, Seri A No: 306-B 23 Sayılı ve 23.02. 1995 tarihli Karar, Paragraf 60 91 İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Paula Marckx – Belçika, 6833/74 sayılı, 13.06.1979 tarihli Karar; “Sözleşme’nin ve Protokollerinin bir bütün olarak yorum- lanması gerektiğini dikkate alarak, Mahkeme 1 numaralı Protokol’ün mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin madde 1 hükmünün, Devletlerin vergi tahsil edil- mesini güvenceye almak için uygun gördükleri yasaları yapma hakkını korumak- tadır. […] Her ne kadar Mahkeme bu öğeye belirleyici bir önem atfediyor olmasa da, dikkate almaktadır. Vergi uzlaşmazlıklarının, vergi mükellefi yönünden yol açtığı aşikâr maddi sonuçlara karşın yurttaşlık hakları ve yükümlülükleri kapsa- mında yer almadığı görüşündedir.” 92 Sözleşme’nin “Adil Yargılanma Hakkı” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alan- da kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla ku- rulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir” ve 3. fıkra (d) bendine göre de “İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektir- mek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılma- sının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek” bir suç ile itham edilen herkesin hakkıdır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1