Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
217 TBB Dergisi 2020 (148) Aziz Serkan ARSLAN rak isimlendirilen icra takip işlemleri Cumhurbaşkanı Kararı’nda ve 7226 sayılı Kanun’da “takip işlemi” kavramı ile ifade edilmiştir. İcra takip işlemleri bir icra organı tarafından borçluya karşı yapılmış, onun hukuki durumunu kötüleştiren ve cebri icranın ilerlemesini hedef alan (alacaklıyı hedefine yaklaştıran) işlemlerdir. İcra takip işlemini gerçek- leştirebilecek olan icra organları, işlemi gerçekleştiren organın niteliği- ne göre asıl ve yardımcı icra organları olmak üzere iki şekilde sınıflan- dırılır. Sadece cebrî icra işlerini yürütmek için kurulmuş olan organlar asıl icra organları olup, bunlar icra ve iflâs daireleri, icra mahkemeleri ile icra mahkemelerinin kararlarını temyizen inceleyen Yargıtay’ın il- gili daireleridir. Yardımcı nitelikteki icra organları ise, asıl görevleri icra ve iflâs işleri olmamakla beraber, icra takip prosedürü sırasında asıl icra organlarına yardım eden Mahkemeler, Adalet Müfettişlikleri, C. Savcılıkları ve zabıta (polis, jandarma) gibi organlardır. 1- Asıl İcra Organlarının Tatil Nedeniyle Durdurulan İcra Takip İşlemleri Asıl icra organı olan icra dairelerinin Cumhurbaşkanlığı Kararı ve 7226 sayılı Kanun ile tatil olunarak durdurulan işlemleri, ödeme em- rinin gönderilmesi, icra organınca gerçekleştirilen tebligat ve hazırlık işlemleri, üçüncü kişilere haciz ihbarnamesinin gönderilmesi, haczin icrası, haciz tutanağının düzenlenmesi, haciz esnasında kıymet takdiri, haciz tutanağının İİK m. 103 hükmü gereğince borçluya tebliği, ilave haciz, tamamlama haczi, paraya çevirme işlemlerinin tamamı, 42 iflas ta- kibine ilişkin ödeme emri, iflas davasının açıldığının tebliği, İİK m.159 ve 161 gereği malvarlığı listesinin hazırlanması ve koruyucu tedbirle- rin alınması, depo kararı, doğrudan iflas yoluna ilişkin işlemler, iflas kararı gibi işlemlerdir. Borçlunun malvarlığının paraya çevrildikten sonra paraların paylaştırılması bakımından alınmış olan önlemler, pay cetveli ve sıra cetvelinin yapılması ve açık tutulması, iştirak edenlere yapılan tebliğler doğrudan borçluya karşı yapılmadığı ve artık onun hâllerinde yapılamayacağı kabul edilmektedir. Ayrıntılı açıklama için bkz. Carl Jaeger/Hans Ulrich Walder/M. Thomas Kull/Martin Kottmann, Bundesgesetz über Schuldbetreibung und Konkurs, Band I, Art.1-158, Zürich-1997, SchKG Art. 56, N. 4; Staehelin/Bauer/Staehelin, SchKG Art. 56, N. 25; Hakan Pekcanıtez/Ev- rim Erişir, 6352 sayılı Kanun’la İcra ve İflâs Kanunu’nda Yapılan Değişikliklerin Zaman İtibariyle Uygulanması, İBD , C. 86, S. 6 (s. 17-40), İstanbul-2012, s. 24. 42 Amonn/Walther, § 11, N. 3, 41.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1