Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
264 Borçlar Hukukunda Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılması Temsil olunan ve üçüncü kişi arasındaki hukukî işlemin geçer- liliği bakımından bir diğer etkili husus üçüncü kişinin iyiniyetli ol- masıdır. 138 Temsil yetkisinin kötüye kullanılması olgusuna rağmen üçüncü kişilerin güvenini koruyan hükümlerin devreye girmesi söz konusu olabilir. Bu kapsamda temsil yetkisinin kötüye kullanılma- sının sonuçları hakkında yetkisiz temsile ilişkin TBK m. 41/II ve m. 42/III hükümleri kıyasen uygulanmalıdır. Çünkü temsil yetkisinin kötüye kullanılması ile temsil yetkisinin sınırının aşılması açısından üçüncü kişinin güveninin korunması benzerdir. Bu durumda TBK m. 41/II 139 ve TBK m. 42/III hükümlerinin kıyasen uygulanması netice- sinde, üçüncü kişiye temsil yetkisinin kapsamı bildirilmişse, özellikle de temsilci bir vekâletnameye dayanarak işlem yapmakta ise, tem- sil yetkisinin kötüye kullanıldığını bilmeyen ve bilmesi gerekmeyen üçüncü kişinin güveni korunmalı ve işlem geçerli kabul edilmelidir. 140 Buna karşılık üçüncü kişiye bildirimin yapılmadığı hallerde, sadece temsilci beyanına güvenerek hareket eden üçüncü kişinin iyiniyeti korunmamalıdır. 141 Hileli anlaşmanın varlığı halinde ise yetkisiz temsil durumunun or- taya çıkıp çıkamayacağı öğretide tartışmalıdır. Hâkim görüşe göre 142 de bkz. Şener, s. 326, dn. 727. 138 Hafif ihmâl ile temsilcinin temsil yetkisini kötüye kullanmış olduğunu öğrene- memiş olan üçüncü kişinin güveninin korunacağı ve işlemin geçerli sayılacağı yönünde bkz. Esener, s. 87; Kocayusufpaşaoğlu, § 50, N. 3 ve N. 4; Özkaya, s. 1232-1233; Akyol, Temsil, s. 397; Temsil yetkisinin kötüye kullanılmasında üçün- cü kişinin hafif ve ağır ihmâlinden ne anlaşılması gerektiği konusunda bkz. Başlık II., A. 139 Bu hükümden yararlanacak üçüncü kişide iyiniyet şartının aranması gerektiği yönünde bkz. Oser/Schönenberger, Art. 1-183, Art. 33, N. 17; Zäch/Künzle, Art. 33, N. 155; Kocayusufpaşaoğlu, § 46, N. 13; Aksi yönde temsil yetkisinin kötüye kullanıldığı durumlarda, bu hüküm (818 sayılı Borçlar Kanunu’nda karşılık gelen hüküm olarak m. 33/II) uyarınca üçüncü kişinin kendisine bildirilen temsil yet- kisine güveninin korunmayacağı düşüncesinde bkz. Kutlu Sungurbey, s. 12-13; Altıner, s. 46. 140 İnceoğlu, s. 347-348. 141 İnceoğlu, s. 351. 142 Von Tuhr/Peter, s. 363, dn. 45; Kutlu Sungurbey, s. 18-19; Tandoğan, s. 441; Ko- cayusufpaşaoğlu, § 50, N. 2; Başpınar, s. 204; Akyol, Temsil, s. 383; Altıner, s. 45; Ticari temsil yetkisi bakımından aynı yönde bkz. Şener, s. 318; Türk Medenî Ka- nunu m. 2’de öngörülen dürüstlük kuralından yola çıkarak aynı yönde sonuçla söz konusu sözleşmenin temsil olunanı bağlamayacağı görüşünde bkz. Gümüş, Özen, s. 289; Alman Federal Mahkemesi’nin aynı yönde kararı olarak bkz. BGH, 17.5.1988, NJW 1989, s. 26; Alman hukukunda BGB § 138’e dayalı olarak aynı yön- de sonuçla bkz. Schramm, § 164, N. 107; Schilken, § 167, N. 93, N. 100; Medicus/
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1