Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

274 Borçlar Hukukunda Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılması nun 180 yanı sıra TBK m. 49/II’ye dayalı sorumluluk gündeme gelebi- lecektir. 181 Yine temsil olunanın temsilciye de TBK m. 112’nin yanı sıra TBK m. 49/II uyarınca başvurması mümkündür. 182 Temsil olunanın hileli anlaşma yüzünden uğradığı zarardan, temsilci ve üçüncü kişi müteselsilen sorumlu olur (TBK m. 61). 183 Belirtilmelidir ki, genelde hileli anlaşma karşılığında üçüncü kişinin temsilciye bir şeyin teslimi şeklinde menfaat sağladığı görülmektedir. 184 Türk Borçlar Kanunu m. 81/c. 1 uyarınca hukuka ve ahlâka aykırı bir sonucun gerçekleş- mesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Dolayısıyla üçüncü kişinin temsilciye menfaat olarak sağladığı bu kazandırma da ahlâka aykırı amaç elde etmek için yapılmış olduğundan geri istenemeyecektir. 185 Buna rağmen üçüncü kişinin menfaat olarak temsilciye verdiği şeyi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istemesi halinde, da- vada TBK m. 81/c. 2’nin uygulanması gerekir. Böylece açılan davada hâkim, temsilciye menfaat olarak verilen şeyin Devlete mal edilmesine karar vermelidir. Üçüncü ihtimal olarak temsilci ile hukukî işlem yapan üçüncü kişi, işleme konu olan taşınır ya da taşınmazı başka bir üçüncü kişiye devre- derse, iade ve tazminat durumunun nasıl olacağı değerlendirilmelidir. Devre konu eşyanın taşınır olduğu durumda temsilci emin sıfatı ile zilyet konumundadır. Emin sıfatı ile zilyedin (temsilci), emin sıfa- tıyla zilyetleri de (temsilci ile işlem yapan üçüncü kişi), malike (temsil olunan) nispetle emin sıfatı ile zilyet sayılır. 186 Şu durumda emin sıfatı ile zilyet konumunda olan temsilci ile işlem yapan üçüncü kişi, taşınırı başka bir üçüncü kişiye (Ü’ye) devreder ya da taşınırda sınırlı aynî hak 180 Kutlu Sungurbey, s. 20; Schilken, § 167, N. 105. 181 Akyol, Temsil, s. 401, s. 409; Ticari temsil yetkisi bakımından aynı yönde bkz. Şe- ner, s. 318; Alman hukukunda aynı yönde bkz. Schilken, § 167, N. 105. 182 Akyol, Temsil, s. 408-409; Alman hukukunda aynı yönde bkz. Schilken, § 167, N. 105. 183 “... elbirliği ve işbirliği içerisinde hareket edilmesi nedeniyle müştereken ve mü- teselsilen davalıların sorumlu tutulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır”, Y. 1. HD, E. 2012/7366, K. 2012/12002, T. 30.10.2012, www. kazanci.com, erişim tarihi: 01.11.2019; Tandoğan, s. 441; Başpınar, s. 204; Alman hukukunda aynı yönde bkz. Schramm, § 164, N. 107; Schilken, § 167, N. 105. 184 Başpınar, s. 203. 185 Akyol, Temsil, s. 383; İnceoğlu, s. 338. 186 Emin sıfatı ile zilyedin iyiniyetli olup olmaması TMK m. 988 anlamında önemli değildir. Türk Medenî Kanunu m. 988 uyarınca iyiniyet emin sıfatı ile zilyetten taşınırda mülkiyet veya sınırlı aynî hak edinen kişide aranır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1