Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

282 Borçlar Hukukunda Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılması su taşınmazın devir tarihindeki gerçek değerinin saptanması gerekti- ği vurgulanmaktadır. 209 Ancak Yargıtay’a göre sadece satış bedelinin çok düşük olması, zarar verme kastını, bu kapsamda temsil yetkisinin kötüye kullanıldığını göstermez. Çok düşük bedelden yapılan satış, diğer karinelerden biri ile desteklenmelidir. 210 Aksi halde sadece taraf- ların arasındaki vekâlet sözleşmesine dayalı özen yükümünün ihlâli çerçevesinde iki bedel arasındaki farkın tazminat olarak vekil tarafın- dan vekil edene ödenmesi gerekecektir. 211 Buna ek olarak her ne ka- dar çok düşük bedelle yapılan satış, temsil yetkisinin kötüye kullanıl- masında hileli anlaşmanın varlığına karine oluşturabilirse de, temsil olunanın düşük satış bedelini kabul etmesi hususunun da üzerinde durulmalıdır. Temsil olunan tarafından düşük satış bedeli kabul edi- lecek ise ihtirâzî kayıt konulması gerekir. Temsil olunanın düşük satış bedelini ihtirâzî kayıt koymadan kabul etmesi, işleme örtülü olarak onay (icazet) verdiği şeklinde yorumlanabilir. İhtirâzî kayıt konulması söz konusu olmaksızın düşük satış bedelinin temsil olunana verildiği konusunda ispat yükü temsilcidedir. 212 şınmaz, akit tarihinde belirlenen 143.100.000 TL bedelde olmasına karşın, ... ve- kaleten 40.000.000 liraya satılmıştır. Vekil, kendisine vekalet verenin aleyhinde bir tasarrufta bulunamayacağı gibi, taşınmaz mal satışında dilediğine, dilediği bedelle intikali sağlama hususunda yetkili kılınmış olması da, dürüstlük kural- larını ve günün ekonomik koşullarını göz ardı ederek düşük bedelle satışı ger- çekleştirme hakkını kendisine vermez.”, YHGK, E. 1991/1-591, K. 1993/821, T. 15.12.1993, www.kazanci.com , erişim tarihi: 01.11.2019; “Somut olayda da, dava konusu taşınmaz, ... 750.000 liraya satılmasına karşın gerçek değerinin 7 mil- yon liranın üzerinde olduğu saptanmıştır”, YHGK, E. 1992/1-273, K. 1992/391, T. 19.06.1992, www.kazanci.com , erişim tarihi: 01.11.2019; Aynı yönde kararlar olarak bkz. YHGK, E. 2007/1-609, K. 2007/595, T. 19.09.2007; YHGK, E. 1993/1- 460, K. 1993/699, T. 03.11.1993 (www.kazanci.com , erişim tarihi: 01.11.2019). 209 “... taşınmazın akit tarihindeki gerçek değeri uzman bilirkişi aracılığıyla saptan- malı ...”, Y. 1. HD, E. 1990/2309, K. 1990/5411, T. 16.04.1990, www.kazanci.com , erişim tarihi: 01.11.2019; Aynı yönde kararlar olarak bkz. Y. 1. HD, E. 2017/3724, K. 2019/3636, T. 11.06.2019; Y. 1. HD, E. 2015/742, K. 2018/15202, T. 04.12.2018; YHGK, E. 2013/1-1290, K. 2014/1057, T. 17.12.2014 (www.kazanci.com, erişim ta- rihi: 01.11.2019). 210 “Somut olayda da dava konusu taşınmaz, ... 750.000 liraya satılmasına karşın gerçek değerinin 7 milyon liranın üzerinde olduğu saptanmıştır ... Temellük eden Fatma’nın, dava konusu taşınmazın kayınpederi davacıya ait olduğunu ve gerçek değerini bilmesi ... muhakkaktır”, YHGK, E. 1992/1-273, K. 1992/391, T. 19.06.1992, www.kazanci.com , erişim tarihi: 01.11.2019. 211 Y. 13. HD, E. 3113, K. 5382, T. 13.05.1991, Özkaya, s. 548; Y. 13. HD, E. 538, K. 2701, T. 18.04.1989, Özkaya, s. 562; Yargıtay uygulamasına ilişkin bu yönde tespit olarak bkz. Gümüş, Borçlar Özel, s. 173. 212 “Davalı Orhan almış olduğu vekalet ile taşınmazı 25.2.1992 tarihinde eşi olan di- ğer davalıya sattığına göre, satış bedelini davacıya ödediğini kanıtlaması gerekir”,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1