Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

285 TBB Dergisi 2020 (148) Gülşah Sinem AYDIN IV. Temsil yetkisinin kötüye kullanılması konusunda tipik örnek tem- silci ve onunla işlem yapan üçüncü kişi arasında hileli anlaşma- nın varlığıdır. Bundan başka, temsilcinin kasten hareket etmesi, temsilci ile hukukî işlem yapan üçüncü kişinin kötüniyetli olması veya temsil olunanın menfaatine aykırı davranışın açık olması da kötüye kullanmanın varlığını ortaya koyabilir. V. Temsil yetkisinin kötüye kullanılması halinde ortaya yetkisiz temsil durumu (TBK m. 46-47) çıkar. Temsile konu olan hukukî işlemde temsil yetkisinin kötüye kullanılmasını hukuk düzenini korumaz, yani o işlemde temsil yetkisi kullanılamaz hale gelir. Ayrıca temsilci ve üçüncü kişi arasında yapılan hukukî işlemin geçerliliği noktasında üçüncü kişinin iyiniyetli olmasının da et- kisi olur. Bu kapsamda temsil yetkisinin kötüye kullanılmasının sonuçları hakkında yetkisiz temsile ilişkin TBK m. 41/II ve m. 42/ III hükümleri kıyasen uygulanmalıdır. VI. Hileli anlaşmanın varlığı halinde de katıldığımız görüş uyarın- ca yine yetkisiz temsil hükümleri (TBK m. 46-47) devreye girme- lidir. Temsilci ve üçüncü kişi arasındaki hileli anlaşma, konusu itibarıyla TBK m. 27 uyarınca ahlâka aykırılık sebebi ile kesin hü- kümsüzdür. Ayrıca hileli anlaşmaya dayalı olarak yapıldığından, hileli anlaşma ile arasındaki bağlılık, temsil olunan adına yapılan işlemin de amacını ahlâka aykırı kılar ve o da kesin hükümsüz olur. Yine aynı sonuca varmak için “bilgide temsil” kavramına da başvurulması mümkündür. Bu kavramdan yola çıkılarak üçüncü kişinin ahlâka aykırı amacını bilen temsilcinin bu bilgisinin temsil olunana da izafe edilmesi düşünülebilir. Bununla beraber hileli anlaşma aynı zamanda bir temsil yetkisinin kötüye kullanılması hali olduğundan yetkisiz temsil durumu da ortaya çıkar. Yetkisiz temsil halinde ise geçersizlik türü askıda hükümsüzlüktür. Al- man hukukunda ileri sürülen “hukukta çift etki” kuramı uyarınca aynı anda birden fazla geçersizlik sebebi bir arada bulunabilir. Bu kapsamda hileli anlaşma halinde de işlemin geçerli olup olmadığı temsil olunanın iradesine bırakılmalı ve yetkisiz temsil hükümle- rinin uygulanabilmesine imkân tanınmalıdır. Aynı sonuca esnek hükümsüzlük kuramına başvurularak ulaşılması da mümkündür. Buna göre hileli anlaşma sebebiyle temsil olunan adına yapılan iş- lemleri kesin hükümsüzlük yaptırımına tâbi tutarken, Türk Borç- lar Kanunu’nun temsile ilişkin getirdiği sistemin anlam ve amacı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1