Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
286 Borçlar Hukukunda Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılması da gözetilmelidir. Kanun koyucu temsil yetkisinin olmadığı bir ihtimalde dahi işlemi kesin hükümsüz saymamış, işlemin geçerli olup olmayacağı hususunu temsil olunanın iradesine bırakmış- tır. Ayrıca temsil yetkisinin kötüye kullanılmasına ilişkin diğer hallerde yetkisiz temsilin varlığını kabul edip, bir diğer benzer durum olan hileli anlaşma bakımından farklı yaptırım öngörmek adaletli bir sonuç da doğurmaz. Bu nedenle temsil sisteminin ka- bul ettiği düzen ve koruma amacı gözetildiğinde, örtülü boşluğun varlığı kabul edilmeli ve hükmün amaca göre sınırlanması (tele- olojik redüksiyon) yöntemi ile burada kesin hükümsüzlük yaptı- rımı uygulanmamalıdır. Öte yandan hileli anlaşma halinde aynı zamanda yetkisiz temsil durumu da ortaya çıktığından, temsil olunan yararına yorum yapılmalı ve hileli anlaşma bakımından da yetkisiz temsile ilişkin hükümler kapsamında askıda hüküm- süzlük yaptırımı uygulanmalıdır. VII. Temsil yetkisinin kötüye kullanılması halinde temsil olunan, hukukî işleme onay vermemesi üzerine işlemin geçersizliğine dayalı olarak iade talep edebilir ve buna ek olarak uğradığı bir zarar varsa bu zararını kusurlu temsilciden, aralarında geçerli bir temel ilişki bulunuyorsa, bu ilişkiye aykırı davranılması sebebi ile TBK m. 112 uyarınca isteyebilir. Yine TBK m. 41/II ve m. 42/ III hükümlerinin kıyasen uygulanması neticesinde üçüncü kişi- nin iyiniyetli olması ve güveninin korunması durumunda işlemin geçerli sayılması üzerine, temsil olunan zararını kusurlu temsilci- den, aralarında geçerli bir temel ilişki varsa, bu ilişkiye aykırı dav- ranılması sebebi ile TBK m. 112 uyarınca istemesi mümkündür. Aksi halde temsil olunan zararı için haksız fiil sorumluluğuna ve her halde vekâletsiz işgörenin sorumluğuna dayanarak temsilciye başvurabilir. Hileli anlaşma bulunmamakla birlikte üçüncü kişi kötüniyetli ise temsil olunan culpa in contrahendo sorumluluğu uyarınca zararını üçüncü kişiden de isteyebilir. Hileli anlaşmanın bulunduğu durumda ise, temsil olunanın üçüncü kişiye artık TBK m. 49/II uyarınca başvurması mümkündür. VIII. Temsil yetkisinin kötüye kullanıldığı konusunda ispat yükü, TMK m. 6 ve HMK m. 190/I uyarınca hakkın kötüye kullanılması neticesinde menfaatinin ihlâl edildiğini iddia eden temsil olunan- dadır. Burada maddi vakıanın ispatına ilişkin bir husus olduğun- dan, delil sınırlaması olmaksızın, tanık dâhil her türlü delille ispat
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1