Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

334 Belediye Şirketlerinde Çalışan İşçilerin 6772 Sayılı Kanun’da Öngörülen İlave Tediyeden ... Oysa, Yargıtay HGK’nın TSE’nin yarısından fazlasına ortak ol- duğu özel şirketi, 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirirken, sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası belediyeye ait olan ve kamusal hizmetler gören ve bazı kamusal ayrıcalık ve yükümlülük- lere sahip olan belediye şirketlerini 6772 sayılı Kanun kapsamında görmemesi tam bir tutarsızlıktır. Aynı şekilde, yukarıda ayrıntılı bir biçimde irdelenen Yargıtay’ın bazı kararlarında 39 sosyal yardımlaşma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kabul edilmesinde baz al- dığı kriterler ile Yargıtay 9. HD’nin bu kararında esas alınan kriterlerin birbirleriyle uyumlu olmadığı açıktır. Bir başka ifadeyle, Yargıtay 9. HD’nin belediyelerin bağlı kuruluşları hakkında verdiği karar, bizati- hi kendisinin SYDV hakkında verdiği kararlar ile HGK’nın TSE’nin or- tak olduğu şirketler hakkında verdiği kararlar ile kapatılan 7. HD’nin belediye şirketleri hakkında verdiği kararlarla taban tabana zıttır. Bu durum, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan hukuki güvenlik il- kesine açıkça aykırıdır. Kanaatimizce, Yargıtay 9. HD’nin belediyelere bağlı kuruluşlara ilişkin verdiği kararlarda ısrar etmesi durumunda, bu kararların birey- sel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi (AYM) veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önüne taşınması durumunda, Yargıtay’ın verdiği bu kararların AYM ve AİHM tarafından “açık bir keyfilik” ola- rak değerlendirilip hak ihlali olarak görüleceği açıktır. Bu hak ihlali kararları nedeniyle de Devletin çok büyük bir mali yük altına gireceği de kaçınılmazdır. Nitekim, AYM’nin Ahmet Sağlam başvurusunda da 40 “… ilke ola- rak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonu- cun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçları- nın adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve 39 HGK’nın 30.05.2018 tarih, E.2016/1226, K.2018/1141 ve Yargıtay 9. HD’nin 04.07.2019 tarih, E.2019/4549, K.2019/15703 sayılı kararları, https://www.sinerji - mevzuat.com.tr (erişim tarihi: 18.11.2019). 40 AYM’nin 18.09.2013 tarih ve 2013/3351 sayılı kararı, https://www.anayasa.gov . tr/tr/kararlar-bilgi-bankasi/ (erişim tarihi: 05.02.2020).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1