Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

93 TBB Dergisi 2020 (149) Selçuk ÖZTEK / Sema TAŞPINAR AYVAZ / Serdar KALE Bu konu da “ yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ” başlığı altında Yargı Refor- mu Stratejisi belgesinde çeşitli yönleriyle ele alınmış (bkz. s.32-37) ve bunun sağlanmasının bir enstrümanı olarak “ coğrafi teminat ”a da yer verilmiştir. Hâkim yardımcılığı konusu ülkemizde uzun zamandan beri gün- demde olan bir konudur ve son olarak akademisyenlerin, hakimlerin, avukatların ve yabancı uzmanların katılımıyla 12-13 Şubat 2020 tarih- leri arasında Ankara’da Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen geniş katılımlı “ Hakim ve Savcı Yardımcılığı Çalıştayı ”nda bütün yönleriyle tartışılmıştır. Yakın bir gelecekte bu konuda bazı önemli gelişmelerin vuku bulacağını düşünmekteyiz. İstinaf kanun yolunun hakim sayısının oldukça azaldığı bir dö- nemde devreye sokulduğu yönündeki eleştiriye gelince; burada Bilim Komisyonunun olumlu ya da olumsuz bir görüş beyan etmesinin bir önemi olmadığını düşünmekteyiz -nitekim olmamıştır da!. Sonuç iti- bariyle bu bir siyasi tercih meselesidir ve siyasi irade tercihin bu yönde yapılmasını uygun görmüştür. Arabuluculuğun zorunlu tutulması ve alanının her gün daha fazla genişletilmesi benimsemediğimiz ve sık sık şiddetle eleştirdiğimiz bir konudur. Anlaşılan odur ki, gelişme burada da durmayacak ve arabu- luculuğun zorunlu olduğu alanların sayısı daha da artacaktır. Bu geliş- meyi tasvip etmemekteyiz. Ancak, bu da bir siyasi tercih meselesidir. Yazarların belirttiği üzere, “ küçük talepler yargılaması ” şeklinde nite- lendirilebilecek özel ve çok basit bir usulün belirlenmesinde yarar bu- lunduğu kuşkusuzdur. Nitekim sayın Prof. Dr. Muhammet Özekes de görüş yazısında bunu şöyle ifade etmiştir: “ Böyle bir Tasarı komisyonu kurulduğunda belki de yapılması beklenen ve HMK’nın kabulü aşamasında başarılamayan bir şeyin gerçekleştirilmesi gerekirdi. O da dünyada kabul edi- len ‘küçük talepler’ olarak nitelendirilen konulara ilişkin özel hükümlere yer verilmesi...Bu yönde düzenleme HMK’da veya tercihen İİK’da yapılabilir …”. Kanun koyucu buna ilişkin düzenlemenin ayrı bir kanun şeklinde ya- pılmasını uygun görmüş ve 06.12.2018 kabul tarihli 7155 sayılı “ Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ”u kabul etmiştir. Bilim Komisyonumuzun hazır- lanmasında görev almadığı bu Kanun, her ne kadar miktar bakımından bir sınırlama öngörmemişse de abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacakları bakımından özel bir cebrî icra usulü ihdas etmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1