Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

97 TBB Dergisi 2020 (149) Selçuk ÖZTEK / Sema TAŞPINAR AYVAZ / Serdar KALE (TEKLİF m. 2) HMK MADDE 28: ALENİYET İLKESİ Maddedeki değişiklik önerisi ile sadece tarafların değil, ilgililerin (örneğin, fer’i müdahil) talebi ile de duruşmaların kısmen ya da tama- men gizli olarak icra edilmesi mümkün olabilecektir. İlgilinin talebi ile gizlilik kararı verilebilmesi için, bu kimselerin korunmaya değer üstün menfaatlerinin kesin olarak gerekli olması aranmaktadır. Maddedeki bu değişiklik önerisinin kaynağı İsviçre hukukudur (SchZPO/CPC m. 34, f. 3). Değişiklik ile gizlilik kararı talep edebi- leceklerin kapsamı genişletilmiş; ancak bunlar bakımından koşullar ağırlaştırılmıştır. İlgililerin korunmaya değer üstün menfaatlerinin ne zaman gerçekleşeceği tamamen mahkemenin takdirine bağlıdır. Bu kimselerin menfaatlerinin, duruşmanın aleni olarak yapılması ilkesi- nin getirdiği amaçtan üstün olması gerekir. Yani burada ilgilinin men- faatinin, duruşmaların aleni olarak yapılmasının sağlayacağı faydaya galebe çalması gerekir. HMK m. 27 uyarınca kendilerine hukukî dinlenilme hakkı sağ- lanan ilgililerin, bu haklarını amaca uygun şekilde kullanabilmeleri, kimi hallerde “gizlilik” kararını gerektirebilir. Taraf sıfatı taşımasa da “ilgili”lerin, duruşmaların gizli yapılmasında menfaati bulunabilir. Söz konusu yenilik, bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Gizlilik kararı verecek olan mahkemenin, gizlilik kararı talep eden ilgilinin üstün bir menfaatinin ihlal edildiği konusunda kesin olarak ikna olması gerekir. Mahkemenin değerlendirmeyi yaparken, ölçülü- lük ilkesi uyarınca, aleniyet ilkesi ile ilgilinin üstün menfaati arasında- ki menfaat dengelemesini hassas bir şekilde yerine getirmesi lazımdır. Elbette ilgililerden birinin sosyal statüsü başlı başına aleniyet ilkesinin ihlal edilmesinin gerekçesi olamayacaktır. Aleniyetin hangi hallerde kaldırılabileceği konusunda esasen adil yargılanma hakkını düzenleyen AİHS m. 6 hükmüne bakılması gere- kir. Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca Türk hukukunun da bir par- çası olan söz konusu hüküm, medenî yargı bakımından da uygulama alanına sahiptir. Ancak ne var ki, yine Anayasanın aleniyeti düzenle- yen 141. maddesinin “ duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir ” şeklindeki hükmü, daha alt norm olan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1