Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

143 TBB Dergisi 2020 (149) Selçuk ÖZTEK / Sema TAŞPINAR AYVAZ / Serdar KALE naf uygulamamızın bu aşamadaki sorununu çözebilecek bir sözcük de mevcut değildir. Sorunu çözecek olanlar; sözcüklerle bağlı kalmaksı- zın ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleridir. Bölge adliye mahkemesi, istinaf incelemesinin kapsamının ne ol- duğunu ve hangi koşullarda dosyanın ilk derece mahkemesine tekrar inceleme için gönderilmesi gerektiğini bilebilecek durumdadır. Aslın- da, ilk derece mahkemesine göndermemesi ve esas hakkında incele- me yapması gereken bir dosyayı, bir an önce bu dosyadan kurtulma düşüncesinde olan bir mahkemenin bu anlayışını ortadan kaldıracak bir sözcük henüz bulunmamıştır. Kısaca, sözcükler üzerinde saplanıp kalmadan her derecenin kendi sorumluluğunun bilincinde olduğu bir sistemde, 353. maddenin ilk fıkrasının (a) bendinin 6. alt bendi sebe- biyle yaşadığımız sorunlar yaşanmayacaktır. Maddenin son fıkrasında yapılması önerilen değişikliğin sebebi ise Kanun’da bulunmayan bir karar verme imkânının bölge adliye mahkemesine sağlanmasıdır. Mevcut sistemde, bölge adliye mahkemesinin dosya üzerinden eksiklikleri tamamlayıp esastan ret kararı vermesi mümkün değildir. Böyle bir durumda mahkemenin muhakkak duruşma yapması, eksik- likleri tamamlaması ve sonrasında esastan ret kararı vermesi gerekir. Değişiklik önerisiyle, yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapıl- madan tamamlanabilecek nitelikte ise bölge adliye mahkemesi dosya üzerinden istinaf talebinin esastan reddine karar verebilecektir. Böy- lece, HMK m.353, f.1, b.(b)-3’ün şu şekli alması önerilmektedir: “ Yar- gılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,…duruşma yapılmadan karar verilir. ” (TEKLİF m. 37) HMK MADDE 356: DURUŞMA YAPILMASI VE KARAR VERİLMESİ Maddede önerilen değişiklik ile duruşma yaptıktan sonra bölge adliye mahkemesinin vereceği karar türlerinin neler olabileceği daha açık bir şekilde düzenlenmektedir. Maddenin ikinci fıkrasına yapılan ekleme ile bölge adliye mahke- mesi duruşma sonrasında başvurunun esastan reddine karar verebile- ceği gibi, gerekirse ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak dava- nın kabulüne veya reddine hükmedilebilecektir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1