Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

33 TBB Dergisi 2020 (149) Murat AÇIL temlerde hükümetlerin parlamentonun güveni ile göreve gelebilmesi ve ancak bu güven devam ettiği müddetçe ayakta kalabilmesidir. Se- çimlerden birinci çıkmasına rağmen parlamento çoğunluğunun des- teğini elde edemeyen bir parti, hükümeti oluşturabilecek çoğunluğu sağlamak için başka parti veya partilerle işbirliği zemini arayacaktır. Ancak bu işbirliği, taraflardan birinin karşı tarafa şartları dikte etmesi yoluyla sağlanamaz. Dikkat edilirse, hiçbir partinin parlamentoda tek başına çoğunluğu sağlayamadığı durumlarda, mutlaka ikiden fazla koalisyon alternatifi söz konusu olacaktır. Alternatif bir koalisyonun kurulabileceğini ve bu koalisyondan dışlanabileceklerini göz önünde bulunduran tarafların, kabine makamlarının adil biçimde dağıtımına rıza göstermesi beklenmektedir. 104 Başkanlık sisteminde hükümetin oluşumu, parlamenter sistemde- kinden çok daha farklı bir mantığa dayanmaktadır. Başkanlık sistemin- de, başkanın göreve gelmesi ve görevde kalması parlamentonun tasvi- bine bağlı değildir. Bir kez göreve gelen başkan, parlamentodaki destek oranından ve bu orandaki değişimlerden etkilenmeksizin yeni seçim- lere kadar işbaşında kalır. Bu yapısal farklılık, başkanlara, kabinesini sinde bakanlıkların koalisyon ortakları arasında paylaşımını inceleyen Browne/ Franklin, partilerin elde ettikleri bakanlık sayıları ile parlamentoda sahip oldukla- rı sandalye sayıları arasında güçlü bir orantı tespit etmiştir (Eric C. Browne/Mark N. Franklin, “Aspects of Coalition Payoffs in European Parliamentary Democraci- es”, The American Political Science Review , Vol. 67, No. 2, Y. 1973, s. 453-469). Brow- ne/Franklin’in çalışması, önemine bakmaksızın tüm bakanlıkları eşdeğer kabul etmesi nedeniyle eleştirilebilir. Şüphesiz koalisyon ortaklarının, başbakanlık ve içişleri, dışişleri, maliye gibi kritik bakanlıklara atfedecekleri önem, turizm, aile, spor, kültür gibi bakanlıklara göre çok daha fazladır. Ancak 12 Batı Avrupa ülke- sinde, uzman katılımcıların verdikleri cevapları veri alarak bakanlıkları önemle- rine göre ayrı ayrı puanlandıran Warwick/Druckman, bu durumda da partilerin elde ettiği bakanlıkların parlamentodaki sandalye sayıları ile orantılı olduğunu ortaya koymuştur (Paul V. Warwick/James N. Druckman, ”Portfolio Salience and the Proportionality of Payoffs in Coalition Governments”, British Journal of Politi- cal Science , Vol. 31, No. 4, Y. 2001, s. 627-649). 104 Ancak parlamentoda temsil edilen parti sayısının ve buna bağlı olarak oluşturu- labilecek koalisyon seçeneklerinin az olduğu kimi durumlarda, kritik konumdaki küçük partiler, parlamentodaki gücünün çok üzerinde bakanlık elde edebilmek- tedir. Diğer bir ifadeyle, bir siyasi partinin parlamentodaki sandalye sayısı ile oy gücünün örtüşmediği durumlar söz konusu olabilmektedir (Aleskerov/Ersel/ Sabuncu, s. 243). Nitekim yukarıda da belirtildiği üzere, Browne/Franklin, par- tilerin elde ettikleri bakanlık sayıları ile parlamentoda sahip oldukları sandalye sayıları arasında güçlü bir orantı tespit etmesine rağmen, küçük partilerin güç- lerine nispetle genelde daha fazla bakanlık elde ettiğini belirtmektedir (Browne/ Franklin, s. 460-462).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1