Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

59 TBB Dergisi 2020 (149) Burç Volkan ZOR bilir. Aksi halde belediyeler tarafından verilen idari bir karar ile yargı yetkisi kapsamında mahkemeler tarafından verilen bir kararın uygu- lanmasının engellenmesi gibi bir durum ortaya çıkacaktır. Nitekim Sa- yıştay Dairesi tarafından 25 da kesinleşmiş mahkeme kararlarının ifa- sını engelleyici nitelikte sulh yoluna gidilemeyeceğine ve belediyenin sulh yetkisinin kesinleşmiş mahkeme ilamlarından doğan alacakların tasfiyesinde kullanılamayacağına yönelik karar verilmiştir. D. Belediye Uyuşmazlıkları Dışında Kalan Konularda Sulh Belediyenin yetkili organlarının sulh yetkilerini kullanabilmeleri için söz konusu uyuşmazlıkların belediye hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Örneğin su borcu, işçilik alacağı, be- lediye mallarının satışından elde edilecek alacak, belediye hizmetle- rinde kullanılmak üzere yapılan taşınmaz alımlarına ilişkin borçlar ve benzeri alacak veya borçları sayabiliriz. Sulh yetkisi belediyenin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkları kapsamı içine almaz. Belediye ve beledi- yenin işleyişine ilişkin diğer özel düzenlemelerin kapsamına girmeyen alacak veya borç ilişkilerinde belediyenin sulh yetkisinden bahsedile- mez. Sayıştay Temyiz Kurulu tarafından verilen bir karara 26 göre de “ 5393 sayılı Kanun’un 18 ve 34’üncü maddeleri ile… belediye uyuşmaz- lıkları tanımına girmeyen özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek gösterge tutarına ilişkin fazla ödeme miktarını, affetme ya da silme gibi bir yetki tanın- mamıştır. ” Özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek gösterge tutarına ilişkin fazla ödeme miktarları belediye uyuşmazlığı olmayıp 657 sayılı Kanun’un 152. maddesine göre çıkarılan “Yan Ödeme Kararnamesi” düzenlemesini ilgilendirmektedir. Bu sebeple belediyelerin sulh yetki- si kapsamına girmemektedir. Sulh yetkisi kullanılırken uyuşmazlığın belediye uyuşmazlığı ta- nımına girip girmediğinin tespit edilmesi önem kazanmaktadır. Bele- 25 “…Belediye meclisinin feragat yetkisini kullanabileceği konuları dava konusu belediye uyuşmazlıkları ile sınırlamış bulunmaktadır. Sayıştay ilamı bakımından ortada dava konusu bir uyuşmazlık değil, infazı gereken bir kesin hüküm vardır”. Sayıştay 4. Dairesi’nin K: 2008/30582 ve 12.03.2008 tarihli kararı (www.sinerji- mevzuat.com.tr; E.T: 23.05.2019). 26 Sayıştay Temyiz Kurulu’nun K: 2008/29902 ve 05.02.2008 tarihli kararı (www.si- nerjimevzuat.com.tr; E.T: 23.05.2019).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1