Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

66 Belediyelerde Sulh Yetkisi olmadığı için aynı yargılama usulüne göre çözüme kavuşturulması ek- sikliğinin giderilmesi gibi avantajlardır. 48 Belediyenin sulh yetkisinde temel amaç uyuşmazlığın kamu yararı ve hizmet gerekleri 49 göz önün- de bulundurularak çözüme kavuşturulmasıdır. Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için dava açma şartının var olmasının sulh yetkisinin özüne pek uygun olmadığı kanısındayım. Sulh yetkisinin temel amacı uyuşmazlığın taraflar arasında çö- züme kavuşturulmasıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin il genel meclisinin, il özel idaresi alacaklarının tasfiyesine karar verme yetki- sini yasanın diğer bir maddesi ile çeliştiği gerekçesiyle iptal ettiği ka- rarında “…mevzuatımıza göre, davaya veya icraya intikal etmiş olsun veya olmasın ihtilafların sulh yoluyla hallinde menfaat bulunduğu takdirde, yasa ile yetkili kılınan makamların yine yasada belirlenen ölçütler çerçevesin- de bu yöntemi uygulamalarında Ana yasal bir sorun bulunmamaktadır” yönünde karşı oy 50 yazıları mevcuttur. Kanaatimizce tarafların men- faatinin bulunması halinde sulh yetkisinin amaç unsuru yönünden, dava şartı oluşmasa dahi diğer belirli şartların oluşması durumunda uyuşmazlıkların çözümü için sulh yoluna gidilebilmesi gerekmekte- dir. Belediyenin bu işlemdeki menfaati de belde sakinlerinin huzur ve sükûnunun, kamu yararının ve hizmet gereklerinin sağlanmasıdır. Dava açma şartı belediyenin sulh yoluna gidilebilmesi için işle- min amaç unsuru yönünden gerekli olmasa da kanunun açık ve bağ- layıcı hükmü gereği usul işlemi olarak olmazsa olmaz bir koşuldur. Dava açma şartının icra takibi ve arabuluculuk kurumuna başvurul- ması halinde sağlanıp sağlanmayacağına özel olarak değinmek fay- dalı olacaktır. 2. İcra Takibi İcra organları tarafından cebri icranın ilerlemesini sağlayıcı bir ni- teliği bulunan ve borçluya karşı yapılan işlemlere icra takip işlemleri 48 Gülgün Ildır, “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü ve Hak Arama Özgürlüğü”, TBB Prof. Dr. Baki Kuru Armağanı, Cilt:1, Sayı:55, Yıl:2004, s. 386. 49 Danıştay 12. D, E: 1996/518, K: 1996/755, T: 12.03.1996; Danıştay 5. D, E: 1988/3400, K: 1991/178, T: 12.02.1991; Danıştay 11. D, E: 2001/3678, K: 2004/94, T: 21.01.2004 (Akt. Çelik, s. 37). 50 Anayasa Mahkemesi’nin E: 2005/32, K: 2007/3 ve 18.01.2007 tarihli kararının Üye Necmi Özler’in karşı oy yazısından alınmıştır. (29 Aralık 2007 tarih ve 26741 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanmıştır.); Çelik, s. 36.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1