Türkiye Barolar Birliği Dergisi 149.Sayı

69 TBB Dergisi 2020 (149) Burç Volkan ZOR Arabuluculuğa başvurunun dava şartını karşılayıp karşılamaya- cağının tespit edilmesi de önemli bir husustur. Sulh yetkisinin madde metinleri açık olarak dava şartını zorunlu kılmıştır. Arabuluculuk da bir yargılama işlemi olmadığı için dava şartını karşılayacak hukuki so- nuç doğurmaya elverişli bir işlem değildir. Mevcut düzenlemeler ile arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilemez. Ancak arabuluculuk müessesesi, Belediye Kanunu’nun yürürlüğe gir- diği tarihte henüz var olmayan bir düzenleme idi. Belediye Kanunu hazırlanırken kanun koyucunun dava şartında arabuluculuğu göz önünde bulundurmasının da imkânı yoktu. Ayrıca icra takibi de aslın- da bir yargılama işlemi olmadığı halde yargı mercilerince dava şartını karşıladığı yönünde yorumlanmaktadır. Kanaatimizce bu yorum kar- şısında arabuluculuğun da uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayacak olması sebebiyle kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmesi şar- tıyla dava şartı olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Mevcut düzen- lemelerle bu kabulün uygulanması güç olarak gözükmekte ise de ara- buluculuğun dava şartı olarak kabul edilebilmesi için Arabuluculuk Kanunu’nda veya Belediye Kanunu’nda ilgili maddelerinin düzenlen- mesi ile kanun boşluklarının doldurulmasına veya yargı mercilerinin vereceği istikrarlı kararlara ihtiyaç duyulmaktadır. V. SULH YETKİSİNİN DEVRİ İdari bir makama verilmiş olan bir yetki sadece o makam tarafın- dan kullanılabilir. İstisnai olarak ve ancak kanunen izin verilen du- rumlarda 56 bu yetki diğer makamlara devredilebilir. 57 Yetki devrinin hukuka uygun olabilmesi için bir takım koşulların gerçekleşmesi ge- rekmektedir. Bu koşullar; yetki devrinin kanunla öngörülmesi, açıkça veya zımnen yasaklanmamış olması, yazılı ve kısmi olması, sınırları- nın belirli olması, kişiye değil makama olması ve yetki devrinin gizli kalmamasıdır. 58 56 “…yetki unsuru denilen karar alma yeteneğinin kamu görevlilerine tanınan bir güç olduğu, yetki devrinin hukuken geçerli olabilmesinin kanunen izin verilmiş olmasına bağlı olduğu…” Danıştay 1. Dairesi’nin, 84/155 sayılı ve 05.07.1984 ta- rihli kararı. (Akt.: Serdar İğdeler, “Yönetim Sorumluluğu Açısından Belediyelerde Yetki ve Sorumluluk”, Türk İdare Dergisi , s. 204). 57 Günday, s. 140. 58 Cengiz Derdiman/Yusuf Uysal, “Türk Kamu Yönetiminde Yetki Devri”, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 27, Cilt: 2014/2, Yıl: 2016, s. 257; Yahya

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1