Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
129 TBB Dergisi 2020 (150) Bilgehan ARİFOĞLU Cinsel saldırıya maruz kalan birey, rızası dışında gebe kaldığında ve kürtajın yasaklandığını ve suç olması ihtimalinde ceninin yaşam hakkının kadın vücudunun özgürlüğünün ve kadının tercihinin üstü- ne çıktığını görmekteyiz. Bu durumun, hakların yarışması bağlamında doğru olup olmadığı tartışmalıdır. Çünkü kadın rızası haricinde cinsel saldırıya uğramakta ve bu çirkin olay sonucunda gebe kalmaktadır. Üstüne kürtajın yasaklandığı ihtimalde, bu bir kadının hayatının bü- yük bir kısmının kanun koyucu tarafından çocuğa bakmakla yükümlü tutması sebebiyle elinden alındığının göstergesi olabilmektedir. Sonuç olarak kadın, yukarıda bahsettiğimiz üzere sadece 9 aylık bir hamilelik süreci ile değil, yıllar boyu onu belirli yükümlülük altına sokacak olan çocuğa bakma yükümlülüğü ile karşı karşıya kalmaktadır. Bir diğer durum ise az önce bahsettiğimiz gibi cinsel isteğin rıza dahilinde olması halinde dahi yeterince korunabilmenin öneminin farkına varılmaması sonucu bilinçsizlikten kaynaklanan istenç dışı ge- belik durumudur. Bu durum pratikte 18 yaşından küçüklerde yahut anlık madde veya alkol gibi bilinci uyuşturan durumlarda olmaların- dan ya da gerçekten hamilelik önleme adına korunma yöntemleri ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan bireyler tarafından karşımıza çıkmaktadır. Üçüncü ve son durum ise korunma bilinci olsa dahi istenç dışı gebelik mevzusudur. Doğum kontrol yöntemleri günümüzde bile mükemmel olmadığından, doğum kontrol yöntemlerinin başarısız olma oranları ve doğum kontrol yöntemi kullanımında hata yapma payı hesaplandı- ğında her yıl dünya genelinde 33 milyon kadının korunduğu halde ha- mile kaldığı tahmin edilmektedir. 17 Bu durumlarda da temel olarak bir “rıza” olgusundan bahsedemeyeceğimiz için kürtajın bu tip durum- larda yasaklanması yine haklar yarışması kapsamında kadın hakkını ihlal eden bir olgu olarak karşımıza çıkabilir. Anlık yapılan bir hata veya kadına zorla cinsel saldırıda bulunul- duğu durumlarda, kadının özgürlüğü bağlamında onun çocuğa bak- ma yükümlülüğü, düzenli ilaçlar alma ve testlere gitme zorunluluğu, belirli aksiyonları ve aktiviteleri yapamama durumu gibi durumlar, kadının hayatının hiçbir anında çocuk bakmak veya büyütmek iste- meyeceği ve hatta aşırı bir örnekle belki de geleneksel veya kültürel 17 WHO, Safe Abortion: Technical And Policy Guidance For Health Systems, (2012), 23. http://apps.who.int/iris/bitstream/10665/70914/1/9789241548434_eng.pd- f?ua=1 [19.06.2014]
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1