Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
148 İstanbul Sözleşmesi ve Yargısal İçtihatlar Açısından Eş Kavramının Değerlendirilmesi li eylemde bulunması sonucu koruma kararına aykırı davranmaktan hakkında 4320 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca kamu davasının açıldığı, ilk derece mahkemesince sanık hakkında beraat kararı veril- diği, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin kararıyla nikahsız eşe karşı yapılan tehdit ve şiddet içeren eylemlerin 4320 sayılı Kanun kapsamında ko- ruma altında olduğu gerekçesiyle verilen tedbir kararının hukuka ve yasaya uygun olduğu ve bu tedbir kararının ihlal edilmesi şeklinde ni- kahsız eşe karşı gerçekleştirilen etkili eylemin sanık üzerine atılı suçu oluşturduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. Yargıtay 7. Ceza Dairesi bu kararında, TMK kapsamında ailenin ta- nımlanmadığını, aile fertlerinin kimlerden oluştuğuna dair Kanun’da herhangi bir bilgi bulunmadığını, 4320 sayılı Kanun’da da ailenin tanı- mının yapılmadığını belirtmiş, bu nedenle anayasa kurallarına ve mil- letlerarası anlaşma hükümlerine yönelmiştir. Yaptığı değerlendirme- de Anayasa’nın 20. ve 41. maddelerine ve ayrıca İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS) “Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması” başlıklı 8. maddesine atıf yapmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen aile haya- tı kavramını ele alarak sanığın nikahsız olarak yaşadığı eşiyle fiilen normal bir evliliğe dayalı ve bütün yönleriyle aileden ayırt edilemez şekilde, istikrarlı bir aile hayatı yaşadıklarının anlaşıldığını belirtip, mahkemece verilen koruma kararının hukuka uygun olduğunu ve bu tedbir kararının ihlalinin dosyadaki delil durumuna göre cezalandırıl- ması gerekçesine dayanmıştır. Söz konusu karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resmi ol- mayan birlikteliklerin 4320 sayılı Kanun kapsamında korunamayaca- ğından bahisle, beraata hükmedilmesi gerektiği yönünde itiraz kanun yoluna başvurularak Yargıtay 7. Ceza Dairesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında özetle, “ 4320 sayılı Kanun’da ihdas edilmiş olan suçla korunan hukuki yarar, 4320 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca verilmiş bulunan tedbir kararının hukuki otoritesidir. Bu nedenle de Cumhuriyet Savcısını veya Sulh Ceza Hakimini ilgilendiren; 1. madde uyarınca verilmiş ve kesinleşmiş bir tedbir kararının bulunması ve bu kararda hükmedilen tedbirlere uyulmamış olmasıdır, yoksa kesinleşmiş olan tedbir kararının içeriğinin doğru olup olmadığı Cumhuriyet Savcısı ve
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1