Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
167 TBB Dergisi 2020 (150) Zeynep Naz GÜNEŞ kal etmeyen, feragat edilemeyen ve hukuki işlemle de sınırlandırılma- sı mümkün olmayan; anneye ve babaya tanıdığı yetkilerin yanı sıra bir o kadar da yükümlülük getiren bir haktır. 33 Hatta bu özelliği nedeniyle “yüküm-hak” (Pflichtrecht) olarak da ifade edilmektedir. 34 B. Türk Medeni Kanunu’ndaki Velayete İlişkin Düzenlemeler ve Birlikte Velayete İlişkin Tartışmalar Kanun koyucu velayet hakkını, 336. maddenin ilk fıkrasında, evli- lik devam ettiği sürece anne ve babanın birlikte, anne ve baba evli de- ğilse de sadece annenin haiz olmasını kabul etmiştir. Anne ve babanın evlilik birliği devam ederken velayet “birlikte” kullanması ile kastedi- len, anne ve babanın her birinin birbirlerinden bağımsız velayet hakla- rı olması ve buna bağlı olarak da tek başlarına ve şahsen sorumluluk- larının doğmasıdır. 35 İkinci fıkrada da ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâli gerçekleşmesi durumlarına ilişkin olarak hâkime, velayeti eşlerden birine vermesi için takdir yetkisi getirmiştir. Anılan maddenin ilk iki fıkrasındaki düzenlemeler doktrinde, üçüncü fıkraya nazaran, tartışmalı olmayıp asıl görüş ayrılıkları yaşa- nan husus evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde, anne ve babanın velayet hakkını birlikte kullanıp kullanamayacağına ilişkin- dir. Bu konuda TMK’da açık bir hüküm bulunmaması, sadece TMK md. 336/3’te “Velayet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir” düzenlemesine yer verilmesi sebebiyle birlikte velayete cevaz verip vermediği ise doktrin- deki tartışmanın çerçevesini oluşturmaktadır. Tartışmalar TMK md. 336/3 ile TMK md. 182/2’nin birlikte de- ğerlendirilmesi ekseninde devam etmektedir. TMK md. 182/2 uya- rınca, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulacak; ayrıca, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine de gücü oranında katılacaktır. Doktrinde bir görüş, TMK md. 336/3 ve TMK md. 182/2 düzenlemelerinin emredici nitelikte 33 Erlüle, s. 94-95; Öztan, s. 1078; Arkan Serim, s. 6078. 34 Emine Akyüz, “Velayet ve Çocuğun Korunması”, Prof. Dr. Ali Naim İnan’a Ar- mağan, Seçkin Yayınları, 2009, s. 114; Erlüle, s. 93; Kurt, s. 158; Ünsal/Barın, s. 179. 35 Dural/ Öğüz/Gümüş, s. 353; Erlüle, s. 143.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1