Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

225 TBB Dergisi 2020 (150) Asım KAYA me yetkisi işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına verilmiştir. Belirle- nen tedbirleri yeri getirme görevi ise işverene verilen bir görevdir. Bu nedenle belirlenen tedbirlerin işverene bildirilmesi gerekir. Kişilerin yaralanması ile sonuçlanan iş kazalarında, kazanın meydana geldiği işyerinin ilgili olduğu iş koluna ilişkin mevzuat hükümleri de dikkate alınarak hangi yükümlülük veya yükümlülüklerin kimler tarafından yerine getirilmediği tespit edilmelidir. 117 Asıl işverenin yükümlülük veya yükümlülüklerini ihlal ettiğinin belirlenmesi halinde fail asıl işveren olmaktadır. Öncelikle asıl işveren alt işveren ilişkisi, asıl işverenin hangisinin olduğunun tespiti ve kusur durumları belirlenmelidir. Asıl işveren tek başına kusurlu olabileceği gibi alt işveren veya mağdurla birlikte kusurlu olmaları da söz konu- su olabilir. Asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde her ikisinin eylemlerinin birleşmesi ile neticenin gerçekleşmesi özel bir öneme sahiptir. Şöyle ki, bu tür durumlarda her birinin eylemi ile netice arasında nedensellik ilişkisinin bulunması ön koşuldur. Birinin hareketi ile netice arasındaki nedensellik ilişkisi diğerinin eyleminin araya girmesi sonucunda kesiliyor diyebiliyorsak nedensellik ilişkisi kurulamamış demektir. 118 Bazen ise uygulamada asıl işverenin sorumluluğunu sözleşme ile alt işverene tamamen devrettiği, böyle bir durumda asıl işverenin ce- zai bakımdan sorumluluğuna gidilemediği görülmektedir. 119 Ancak, 117 Özgenç, s. 251, 252, Bazı yazarlara göre, kurallara uymama durumu var ise ne- ticenin öngörülebilir olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Bunun nedeni, netice öngörülebilir olduğu için kanun koyucunun söz konusu düzenlemeyi yap- masıdır. Başka bir görüşe göre ise kurallara uymama halinde de taksirden bahse- dilebilmesi için neticenin öngörülebilir nitelikte olması gerekmektedir ancak ku- rallara uymama halinde, neticenin öngörülebilir nitelikte olduğuna dair bir karine bulunmaktadır çünkü burada netice öngörülebilir olduğu için kanun koyucu bir kural koymuştur. Tabi ki kurallara aykırı hareket ile netice arasında nedensellik bağı yok ise taksirden söz edilemeyecektir. Bkz. İçel, s. 92, 111. 118 Zafer, s. 275. 119 Yargıtay 12. Ceza Dairesi 03.02.2020 tarihli kararında, “… Ltd. Şti. unvanlı firma arasında düzenlenen taşeronluk sözleşmesinde yer alan “Taşeronun sözleşme ko- nusunu ifa için görevlendirdiği personeller ile ilgili ve iş yerinde meydana gele- bilecek her türlü kazalardan, ... hukuki veya cezai sorumluluk doğuracak diğer her türlü olaydan taşeron tek başına sorumludur. Herhangi bir nedenle işveren bu nedenlerden herhangi biriyle sorumlu tutulacak olursa bu sorumluluğu taşe- ron üstlenecek, buna ilişkin uyuşmazlığa taraf olacak ve sorumluluğun işverenin üzerinden kalkmasını temin edecektir.” hükmü gereğince asıl işveren firma olan … San. Ve Tic. A.Ş.’nin sorumluluğu bulunmadığından, ortağı ve yönetim kuru- lu üyesi olan sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin,