Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
260 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 7251 Sayılı Kanun Hakkında ... dirme yapılmış olsa, bu kadar ciddî eleştiriler ve mantık kurallarına aykırılıkların da giderilmiş olması, en azından belirli bir düzeltmenin yapılması beklenirdi. 13 13 Değerli yazarlar, görüşlerin değerlendirilmesine örnek olarak özellikle isim de be- lirterek Prof. Dr. Muhammet Özekes’in bu değişikliklere ilişkin değerlendirmele- rinin titizlikle ve tek tek değerlendirildiğini örnekleriyle belirtmişlerdir. Öncelikle Prof. Dr. Özekes’in bu görüşlerinin dikkate alınarak incelenmesine, değerlendiril- mesine, hatta bazılarının kanun hükmüne dönüştürülmesine, kabul edilmeyenle- rin de en azından tartışılmasına, ayrıca değerli yazarların yazdıkları makalede de bunlara ayrıntılı yer verilmesine, değer atfedilmesine müteşekkiriz. Bu noktada da belirtilmeli ve dikkat edilmelidir ki, Özekes’in bu değerlendirme- leri de yine değişikliğin üç yıl önceki haline ilişkindir. Ayrıca, yine değerli ya- zarların belirttiği üzere, o dönem Özekes’in göndermiş olduğu görüş 64 sayfa şeklinde, oldukça ayrıntılı bir çalışma olup amaç katkı sağlamak, eksiklere dik- kat çekmek, bütünlüğü bozan ve çelişkili olan düzenlemeleri belirtmek, doğru olanlara vurgu yapıp belirli noktada öneride bulunmaktır. Ne o değerlendirmede ne Lexpera Blog’da yayınlanan ortak çalışmada ne de bu çalışmada amaç, sadece eleştirmek değildir; doğru olan değişikliklere de vurgu yapılmıştır. Fakat, bu ka- dar kapsamlı değerlendirme, çaba ve önerilerden örnekleri verilen çok azı dikkate alınmış, diğerleri ise değerlendirilmemiştir. Şüphesiz ki, bir veya birkaç kişinin değerlendirmeleri ve önerilerinin tümünün kabul edilmesi beklenemez; ancak ör- nek verilenler dışında da bir kısmı burada zikredilen çok açık olan hususların en azından bazılarının da dikkate alınması, kanun değişikliğine ilişkin istenen gö- rüşü ciddiye alarak (adeta bir kitapçık boyutunda) emek verilen çalışmaya, daha fazla önem verilmesi de haklı bir beklentidir. Zira, Özekes tarafından tek başına kaleme alınan görüşün ve Lexpera Blog’da yayınlanan ortak çalışmanın hacmi, birçok kişiden oluşan Bilim Komisyonunun birlikte ortaya koyduğu madde ve gerekçeleriyle neredeyse aynı boyuttadır. Bu da Bakanlıktan gelen görüş talebinin (ya da konuyla ilgili olarak talep olmasa bile gösterilen çabanın) ne kadar ciddi- ye alındığının göstergesidir; bireysel bir kazanıma yönelik olmayan, tek amacı hukuk ve yargımızın doğru işlemesi olan bu görüşlerin de aynı ciddiyet ve has- sasiyetle değerlendirmesini beklemek hakkımızdır. Epictetos’a atfedilen bir söz olarak “Güneş, ışık ve sıcağından yarar sağlamak için kendisine yalvarılmasını beklemez. Sen de güneş gibi ol, beklenilen iyiliği senden istenmeden yap” ilkesini akademik ve hukukçu yaklaşımı olarak esas alıp ona göre çaba göstermeye çalış- maktayız; aynı çabanın karşılık bulmasını ümit etmekteyiz. Burada Özekes tarafından iletilen görüşte belirtilenler, tek tek ele alınmayacaktır. Çünkü, zaten belgelidir; ayrıca bazılarına da bu çalışmada ana metinde dikkat çekilmiştir. Sadece şunu belirtmek bir zorunluluktur. O tarihteki haliyle Özekes tarafından kaleme alınan görüşte, HMK’nın en azından temel sisteminin bozul- madığı ve bunu doğru bulunduğu belirtilmişti. Ancak, sistemin ana yapısı ve kurumları değiştirilmese de, Kanunun son kabul edilen haliyle bazı noktalarda yapıya dokunulmuş, özellikle o tarihte gündemde olmayan bir düzenleme ile ilk derece-istinaf-temyiz ilişkisinin ana yapısı bozulmuş, üç dereceli yargılama- nın omurgası zedelenmiştir. Zira, 6100 sayılı HMK kabul edildiğinde, 1086 sayılı HUMK içinde yer alan, ancak uygulamaya sokulamayan kanun yoluna ilişkin hü- kümlere çok dokunulmamıştır. Bunun sebebi, istinaf-temyiz hükümlerinin yakın zamanda kabul edilmesi, daha önce yeterince tartışılması, Dünya’daki gelişme- lere uygun şekilde, mümkün olduğunca basit bir istinaf-temyiz sisteminin kabul edilmesi, ilk derece-istinaf-temyiz dengesiyle oynanmak istenmemesidir. Yine
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1