Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
263 TBB Dergisi 2020 (150) Hakan PEKCANITEZ / Oğuz ATALAY / Muhammet ÖZEKES ve kurumlarca tartışılmış, 180’den fazla kişi ve kurumun görüşü alı- narak değerlendirilmiş, bu çerçevede önce Adalet Bakanlığı’nda, ar- dından Başbakanlıkta yapılan değerlendirme ve alınan görüşlerden sonra TBMM’ne sevkedilmiştir. Keza TBMM aşamasında da hem alt komisyonlarda hem de Adalet Komisyonu’nda tekrar alınan görüş- ler ve yapılan değerlendirmelerden sonra tüm siyasî partilerin ortak görüşü ile 6100 sayılı HMK kabul edilmiştir. Burada önemli bir hu- sus da konuyla ilgili en uzman kişilerin yer aldığı, doktrin ve uygula- mada konuyla doğrudan ilgili kişilerin oluşturduğu Medenî Usûl ve İcra İflâs Hukukçuları Toplantılarının bir kısmı 6100 sayılı HMK’nın tartışılmasına ayrılmıştır. Oysa, mevcut 7251 sayılı değişiklik de dahil olmak üzere, HMK’da yapılan 18 değişikliğin hiçbiri bu kapsamda, bu uzmanlıkta, bu derinlik ve genişlikte tartışılmamış ve ele alınmamış, ortak irade oluşturulmamıştır. 7251 sayılı Kanun Değişikliğinde ise üç yıl önce alınan görüşlerle yetinilmesi, üç yıl sonra sunulan Teklifte daha önce değerlendirilmeyen farklı hükümlerin yer alması, düzenle- mede çelişkilerin bulunması, basit değişiklik önerilerinin dahi dikkate alınmamasında ısrar edilmesi, böyle önemli ve kapsamlı değişikliğin gerçek bir katılım ve görüş bildirmek bir yana, 15 konuyla ilgili bir çalış- ma yayınlamanın bile zor olduğu salgın döneminde aceleyle gündeme getirilmesi (ki buna rağmen konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma ortaya koymuş ve yayınlamış bulunuyoruz) eleştirilerimizin haklılığını fazla- sıyla ortaya koymakta, bu eleştirilerin anlamlandırılmasını fazlasıyla mümkün kılmaktadır. Eleştirilerimizin anlamlandırılması için bu ka- dar somut ve açık örneğin yeterli olduğu kanaatindeyiz. 16 Ayrıca bir 15 Nitekim Değerli Yazarların makalelerinde belirttikleri üzere, bu HMK Değişikliği hakkında yapılan toplantı da çok dar ve sınırlı kapsamdadır. Bu çerçevede alı- nan görüşleri değerlendirmek üzere, sadece 21.09.2017 tarihinde İstanbul Barosu nezdinde, yazarların ifadesi ile “dar katılımlı” bir Çalıştay yapılmıştır (Öztek/ Taşpınar Ayvaz/Kale, s. 89). Onun dışında da kapsamlı bir toplantı yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şayet geniş katılımlı veya en azından akademik seviyede toplan- tılar yapılarak bu değişiklikler tartışılabilseydi, belki daha önce HMK aşamasında şu anda gündeme gelen bazı tartışmalı hususların neden kabul edilmediği ya da neden gerekli olmadığı veya bütün içinde nasıl düzenlenirse anlamlı olacağı ko- nusunda katkı sağlamak mümkün olabilirdi. Bunun görüş bildireceklere bir yara- rının olmayacağı açıktır; ancak yapılacak çalışmayı hem daha değerli kılacağı hem de kanunlaşmadan yapılacak değerlendirmelerin daha doğru olacağı açıktır. 16 Pekcanıtez, 2017 yılında yayımlanan “Hukuk Muhakemeleri Kanununun Eroz- yon Süreci” isimli makalesinde bu tarihe kadar yapılan ve ilgili kişi ve kurumlarla paylaşılmadan yapılan değişikliklerin, hiçbir yarar sağlamadığı gibi, Kanunun sistematiğine ve uygulamaya ne kadar zarar verdiğini açıklamıştır. Örneğin, tah-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1