Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

270 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 7251 Sayılı Kanun Hakkında ... ma yapmak istememesi halinde başvuracağı gerekçe kolaylaştırılmış- tır. Taraflardan birinin talebiyle diğer tarafın alenî yargılanma hakkı- nın zedelenmesi tehlikesi uygulamaya sokulmuştur. 22 Belirsiz alacakdavası ile ilgili değişiklik (HMKm. 107) : HMK’nın 107. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklikle, belirsiz alacak da- vası açan davacıya, alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için, tahkikatın sonuna doğru hâkim tarafından iki haftalık kesin süre verilmesi, bu süre içinde talebini artırmazsa talep sonucuna göre da- vanın karara bağlanması esası kabul edilmiştir. Bu düzenleme ile belir- siz alacak davası açan davacının, talebini artırmasına imkân tanımak, hâkimin adeta yargılamanın sonuna yaklaşıldığını belirterek davacıya talebini netleştirmek konusunda tercihini sormak ve uygulamada bu konuda ortaya çıkan sorunlara engel olmak amacı taşındığı anlaşıl- maktadır. Ancak, bu yöntem diğer dava türlerinin hiçbirinde bugüne kadar başvurulmayan bir yöntemdir. Örneğin, kısmî davada da ben- zer bir durum olmasına rağmen, taraflar bilirkişi raporları alındıktan sonra ve tahkikatın sonuna doğru, karşı tarafın rızası ya da çoğunlukla ıslahla taleplerini artırmaktadırlar, mahkemenin kısmî davada bir ha- tırlatma yapması ise düşünülmemiştir. Belirsiz alacak davası ile kısmî dava arasındaki bu konudaki fark, birinde talebin baştan öngörüleme- mesi sebebiyle belirsiz açılması, diğerinde ise öngörülebilmesi, ancak tam dava açılmak istenmemesidir. Kısmî davada da benzer durum söz konusu iken orada böyle bir hatırlatma yapılmayıp, belirsiz alacak da- vasında hatırlatma yapılması ve süre verilmesi tutarlı değildir. Bu değişikliğin bir sebebi hukukumuzda sözlü yargılama aşama- sına geçiş için tahkikatın bittiğinin taraflarla açıkça paylaşılmamasıdır. Halbuki Hukuk Muhakemeleri Kanununun 184. maddesine göre, “ Hâkim tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıkla- ma yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraf- lara tehim eder ”. 22 Bu konuda bkz. Hakan Pekcanıtez, “Medenî Usûl Hukukunda Aleniyet İlkesi, Makaleler”, C. I, İstanbul 2016, s. 561 vd.; Nesibe Kurt Konca, Medenî Usûl Huku- kunda Aleniyet İlkesi, Ankara 2009, s. 257 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1