Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

277 TBB Dergisi 2020 (150)  Hakan PEKCANITEZ / Oğuz ATALAY / Muhammet ÖZEKES ken dinlenebilecek midir? Yanında başka biri olacak mıdır? Bu nasıl kontrol edilecektir? Bu tür yapılan duruşmalarda tutanak düzenlenip düzenlenmeyeceği, tutanakta tarafların imzasının yer alması gereki- yorsa, bu imzanın nasıl sağlanacağı, yemin ya da hükmün açıklanması gibi tarafların ayağa kalkmalarının gerektiren prosedürün nasıl yerine getirileceği, hatta tevkil olup olamayacağı, belge ibrazı gerektiğinde bunun nasıl gerçekleşeceği gibi birçok konu ciddî olarak tartışılması gereken hususlardır. Avukat cübbe giymeden duruşmaya katılabile- cek midir? Bu konuda yabancı doktrinde tanığın ses ve görüntü kaydı yolu ile dinlenilmesini doğru bulmamakta ve eleştirmektedir. Mah- kemenin ciddiyeti, hâkimin duruşmadaki tavrı ve salonda bulunan kişilerin varlığı, tanığın ifadesinde önemli bir ciddiyet katmaktadır. Bulunduğu yerde dinlenecek olan tanık bu ciddiyeti gerçekten hisse- decek midir? Bu düzenlemenin uygulanabilmesi için teknik zorluklar da aşıl- malıdır. Özellikle teorik olarak mümkün olsa da acaba taraflar böyle bir teknikle donatılmış mıdır? Bu uygulama sadece avukatlar bakımın- dan mı geçerli olmalıdır? Alman Usul Kanununun 128 a maddesine göre ses ve görüntü ak- tarımı yolu ile duruşma yapılması için tarafların muvafakati gerekir. Bir tarafın bu yöndeki talebi yeterli değildir. Tarafların ikisinin de ses ve görüntü nakli yolu ile duruşma yapılmasını talep etmiş olması şar- tının arandığı halde bile, bu şekilde duruşma yapılması aleniyet ilke- si ile doğrudanlık ilkesinin belli ölçüde ortadan kalkmasına yol açar. Yeni düzenlemede, tek tarafın talebinin yeterli görülmesi söz konusu ilkelerin daha fazla ortadan kalkmasına sebebiyet verir. Ayrıca bu şe- kilde gerçekleştirilen duruşmada aleniyet ilkesi sağlanabilecek midir? Doğrudanlık ilkesi bu şekilde kaldırılırken hâkimin tek başına karar vermesi isabetli midir? Yapılan değişiklikle tüm bunlar görmezlikten gelinmiş, taraf eşitliği bozulmuş, gerçekten gerekip gerekmediği, şart- ları ve benzeri konulara ilişkin sınırlama konulmadan, teknik yeter- lilik de bir kenara bırakılarak bir tarafın talebi ile ya da mahkemenin kararıyla ses ve görüntü nakliyle duruşma yapılması mümkün hale getirilmiştir. Yapılan düzenlemenin hukukî sakıncaları ve doğuracağı tartışma- lar yanında, fiilî sorunlar ve tartışmalara da yol açması kuvvetle muh-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1