Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

281 TBB Dergisi 2020 (150)  Hakan PEKCANITEZ / Oğuz ATALAY / Muhammet ÖZEKES olan iptal davası açma süresi bir ay; hakem kararının tamamlanmasını isteme süresi de yine bir aydır. Açılacak olan iptal davası bir aylık sü- reden sonra işlemeye başladığından, bu konuda bir sorun yaşanma- maktadır. Yine hakem kararına karşı hükmün tamamlanmasının se- bebi, iptal davasında mahkemenin hakemlerin eksik bıraktığı talepleri tamamlayabilme imkânına sahip olmamasıdır. Böyle olunca hakemle- rin bir aylık süre içinde hükmü tamamlamaları usûl ekonomisine de uygundur. Halbuki istinaf kanun yolunda bölge adliye mahkemesinin bu konuda karar verebilme imkânı bulunmaktadır. Hükmün bu çerçevede değerlendirilmediğinden, en azından uygulamada bir süre ciddî sorunların yaşanmasına neden olacaktır. Muhtemel sorunların ilki, hükme karşı istinaf süresi iki hafta iken, hükmün tamamlanmasını isteme süresinin bir ay olmasıdır. İstinaf gibi çok daha ciddî ve titiz biçimde yazılması gereken dilekçe için iki haftalık süre öngörülürken, hükmün unutulan kısmı için daha kısa sürede yazılabilecek bir dilekçe için bir aylık süre öngörülmesi haklı bir gerekçeye dayanmamaktadır. Ancak her iki yola öngörülen süre- ler içinde ayrı ayrı başvurulacaktır. Fiilen bu süre içinde istinaf ince- lemesi tamamlanamasa da en azından aynı anda hükmün bir kısmı için kanun yoluna başvurulmuş, diğer kısmı ise ek hüküm olarak yeni ortaya çıkmış olacaktır. Sürelerin farklı oluşu kanun yoluna başvuru bakımından da bir sorun doğuracaktır. Her şeyden önce hükme karşı iki haftalık istinaf süresi, hak düşürücü bir süre olduğundan, taraflar hükmün tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yoluna baş- vurmak zorundadır. Taraflardan birisi, ben bir aylık süre içinde nihaî kararın tamamlanmasını isteyeceğim ve bundan sonra istinaf yoluna başvuracağım diyemeyecektir. Her iki süre ayrı ayrı işleyecektir. İstinaf yoluna başvuran taraf, istinaf talepleri arasında hükmün eksik olduğunu istinaf sebebi yapabilecek midir? Bu konuda açıklık bulunmamaktadır. Zira bölge adliye mahkemesinin de eksik olan ya da re’sen karar verilecek bir eksikliği istinaf aşamasında tamamlaması mümkündür. Böyle bir talepte bulunmuş ise, bir aylık süre içinde yerel mahkemeden de hükmün tamamlanmasını isteyebilecek midir? İster- se bir derdestlik söz konusu olabilecektir. Bir taraftan istinaf inceleme- sinde bu eksiklik incelenirken, diğer taraftan ilk derece mahkemesine de ayrı bir başvuru yapılırsa, ilk derece mahkemesinin ne yapması gerektiği açık değildir. Kanaatimizce bu konuda bölge adliye mahke-