Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

283 TBB Dergisi 2020 (150)  Hakan PEKCANITEZ / Oğuz ATALAY / Muhammet ÖZEKES Bu arada asıl hüküm ile tamamlanan hükümlerin ayrı ayrı kesin- leşmesi ve iki ayrı ilâm gibi icraya konulması bakımından da sorunlar yaşanabilecektir Tahkimde ilgili hükümden sonra; “ Düzeltme, tavzih ve tamamlama kararları, taraflara bildirilir ve hakem kararının bir parçasını oluşturur ” denilmiştir (HMK m. 437/5). Mevcut düzenlemede buna yer verilmediğinden iki ayrı hüküm gibi uygulama kamaşası çıkabi- lecektir. Keza tavzihten bağımsız bir düzenleme yapıldığından, asıl hükmün icrası aşamasında, hükmün tamamlanmasının mümkün olup olmadığı da açık değildir. İstinaf sınırı altında kalan kararlar bakımından hükmün tamam- lanmasının istenilebilmesi konusunda bir engel bulunmamaktadır. Ancak bu konuda verilen karara karşı kanun yoluna başvurulamaya- caktır. Özünde doğru ve yerinde olmakla birlikte, tahkim uygulama- sına benzer şekilde alınan düzenleme, yeteri kadar tartışılmadığı ve düzenleme yeri bakımından da sorunlu olması sebebiyle uygulama- da pek çok zorluğa sebep olabilecektir. Tahkimde hakemlerin elinde çoğu zaman bir uyuşmazlık bulunduğundan, hükmü tamamlamaları kısa sürede gerçekleşebilmekte ve bu yöntem bir gecikmeye neden ol- mamaktadır. Buna karşılık mahkemelerin bu konuda iş yükünün çok olması ve zaman zaman dürüstlük kuralına aykırı biçimde hükmün tamamlanması talebiyle karşılaşmaları pek çok haksız ve ilgisiz talebin bu arada istenmesi, yargılamaların uzamasına neden olacaktır. İstinaf konusunda yapılan değişiklikler (değişiklikler içinde en sorunlu ve tehlikeli düzenleme) (m. 341, 353, 356, 358, 359) : Kanunda istinafla ilgili birkaç hükümde değişiklik yapılmıştır. Kanunda yapılan değişiklikler içinde belki de en sorunlu ve hatta sakıncalı değişiklik is- tinaf hükümleri arasında yer alan 353. maddede yapılan değişikliktir. İstinafla ilgili bu değişikliklere en önemsizinden en önemlisine doğru aşağıda değinilecektir. İstinafla ilgili değişikliklerin bir kısmı, diğer birçok değişiklikte ol- duğu üzere, yine şeklî veya içtihatla çözülen, çözülebilecek nitelikteki değişikliklerdir. Bu çerçevede 341. maddede (m. 341/1), şeklî düzelt- me ile ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulacağı konusunda yapılan değişiklik bu şekil- dedir. Yine 356. maddeye eklenen fıkra (m. 356/2) ile istinafta nasıl

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1