Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

292 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 7251 Sayılı Kanun Hakkında ... Daha önce yukarıda kanunlaştırma sürecindeki sorunlara değinir- ken belirttiğimiz üzere, 20. madde ile 331. madde arasında da uyum sorunu ve çelişki mevcuttur. Görevsizlik ve yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemlerle ilgili değişiklik yapılan 20. maddede, belirtilen iş- lemlerin süresinde yapılmaması halinde, hâkimin davanın açılmamış sayılmasına “re’sen” karar vereceği kabul edilmiştir. Bunun yanında esastan sonuçlanmayan davalarda yargılama giderlerini düzenleyen 331. maddenin 2. fıkrasında ise “Görevsizlik veya yetkisizlik kararın- dan sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” denilerek, hâkimin işin esası hakkında re’sen karar verdiği bir konuda, yargılama giderleri bakımından tarafın “talebi” olup olmadığına bakması gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Aynı konunun farklı yönlerini düzenleyen bir hükümde “re’sen” kararı, diğerinde “talep üzerine” kararı esas al- mak hukukî ve mantıkî anlamda bir çelişkidir. Zaten tarafın talebine ihtiyaç duyulan bir konuda, re’sen karar vermenin ne anlamı kalmak- tadır? Mahkeme bir konuda karar verdiğinde yargılama giderlerine de ayrıca karar vermek durumundadır. Ancak 331. maddede açıkça talep arandığı (ve hüküm böyle kaldığı) için bunu nasıl yapacaktır? Unut- mamak gerekir ki 7251 sayılı Kanunla 331. maddede bir değişiklik de yapılmıştır. Şayet bu hükme hiç dokunulmasaydı, belki unutulmuştur denilebilirdi; ancak hükümde önemsiz bir ifade çıkartılmış olmasına rağmen, asıl önemli hususun unutulmuş olması, değişikliklerle ilgili sürekli dikkat çektiğimiz kanundaki özen ve tartışma eksikliği ile çe- lişkili hükümlerin tipik yansımasıdır. Bu konuda üzerinde durulacak diğer bir düzenleme ise, hâkimin reddi sebeplerini düzenleyen 36 maddenin (c) bendine, hâkimin daha önce aynı uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış olmasının eklenmesidir. Böyle bir hüküm bulunmasa da, bu husus zaten red sebebi olarak kabul edilecektir. Zira Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 36. maddesinin ilk bendinde yer alan, “ hâkimin tarafsızlı- ğından şüpheyi gerektiren bir hal bulunması” , hâkimin arabulucu ya da uzlaştırmacı olması hali için de geçerlidir. Birinci bent genel bir hüküm olup ayrıca belirtilmeyen sebepler bu bent kapsamında değerlendiri- lebilecektir. Genel bir sebebin içinde tereddütsüz olarak yer alabilecek bu nedenin, ayrıca maddede yer alması gereksiz bir düzenlemedir,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1