Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
294 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 7251 Sayılı Kanun Hakkında ... ne getirildiği pek bilinmese de tutanakta parantez içinde (ihtar edildi) yazılarak bunun gereğinin yerine getirildiği gösterilmeye çalışıyordu. Hiçbir duraksamaya uğramadan uygulanan ve Yargıtay kararları ile de istikrar kazanmış olan bu hususun, ayrıca kanunda düzenlenme- si yapılan en gereksiz değişikliklerden birisi olmuştur. Uygulamada hiçbir tereddüt oluşturmayan bu hususun ayrıca kanun maddesi ha- line getirilmesi gereksiz bir çabadır. Bu çaba ile maddeye gereksiz bir cümle eklemekle kalmamakta, genel değerlendirmede de belirtildiği üzere kanun yapma tekniğine aykırı olarak uygulamacılara talimat- nameye dönüşen, yönetmelik benzeri bir düzenleme sonucunu do- ğurmaktadır. Bu örneklerden de hareketle 7251 sayılı Kanun’la 6100 sayılı HMK’da yapılan ve önemli sayılmayacak değişikliklerin ana özellik- lerini şöyle ifade edebiliriz: • Bu değişikliklerin bir kısmı, aslında zaten bilinen, açık olan hü- kümlerin açıklanması ya da uygulamada önemli ölçüde istikrar kazanmış Yargıtay kararlarında yerleşmiş olan hususların kanun maddesinde belirtilmesidir. Bugüne kadar içtihatla istikrarlı şekil- de tereddüt edilmeyen uygulamalar, bundan sonra kanuna daya- nılarak yapılmaktan öte anlam taşımamaktadır. “…6100 sayılı HMK’nın 94. maddesi uyarınca kesin sürenin hukuki sonuç doğu- rabilmesi için, buna ilişkin ara kararın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçim- de açık olması, taraflara yüklenen yükümlülüklerin neler olduğunun ve her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması, miktarının net olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca verilen sürenin amacına uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık ola- rak anlatılması ve tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildiril- mesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır”. 3. HD, 02.12.2019, 2544/9555 (Kazancı İçtihat Bankası). Görüldüğü üzere Yargıtay kararları bu konuda çok açıktır. Bu kadar açık Yargıtay kararları karşısında, kanun değişikliği ile hangi sorun çözülmüştür sorusunun ce- vabı yoktur. Yargıtay kararlarında öteden beri tekrar edilen, çok açık olan ve istik- rar kazanmış ifadeleri Kanuna geçirmenin kanun tekniğine uygun olduğu söyle- nemez. Bu kadar açık ve anlaşılır Yargıtay kararlarını uygulamayan hâkimlerden ve avukatlardan endişe ediliyorsa, aynı endişenin kanuna ne yazılırsa yazılsın kanun hükümlerini de uygulamayacaklarından endişe edilmelidir. Şayet bu yol izlenecekse, bundan sonra Yargıtay’ın tüm müstakar içtihatlarını kanun metinle- rine geçirmek gibi, kanun tekniğine aykırı ve sonu da olmayan bir yol izlenmesi tehlikesi mevcut demektir. Bu tür değişiklikler yapılması halinde, kanun yapmak- la değil, Yönetmelik yapmakla dahi başedilemez bir durum ortaya çıkacaktır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1