Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
296 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 7251 Sayılı Kanun Hakkında ... Sonuç Yargı Reformu Paketi olarak ifade edilen kapsamda 7251 sayılı Kanun’la öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, ay- rıca usûl hükmü içeren diğer kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklik henüz Teklif halindeyken Lexpera Blog’da ayrıntılı bir çalış- ma yayınlamış ve en azından çok temel yanlışlardan dönülmesini, çe- lişkili ve faydasız, keza sistemi bozacak, sorunlu değişikliklere dikkat çekerek onlardan vazgeçilmesini umut etmiştik. Ancak o umut çoğu kez olduğu üzere boş bir umut olarak kalmış, karşılığını bulmamıştır. 7251 sayılı Kanun aslında yararlı bir değişiklik içermeden, hatta yeni birçok sorunu birlikte getirerek yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikliğe bakıldığında gerçekten yenilik getiren, sorun çözen, evet bu sisteme katkı sağlayacaktır denilen bir değişiklik göze çarpmamaktadır. Aksine aleniyet ilkesiyle, belirsiz alacak davasıyla, ön incelemeyle, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilme- siyle, tahkikat ve duruşmanın ses ve görüntü nakliyle yapılmasıyla, ıslahla, sözlü yargılamayla, istinafla ilgili hükümlerde, mevcut sistemi bozacak ve sorun doğuracak değişiklikler yapıldığı söylenebilir. Bun- ların içinde özellikle istinafta yapılan değişiklikle ilk derece-istinaf- temyiz sistemi bozulacak, istinaflar birer küçük temyize dönüşecek, istinaf asıl işlevini kaybedecektir. Yapılan değişiklikler içinde tek yeni sayılacak müessese hükmün tamamlanmasıdır; onun da düzenleme yeri ve şekli uygulamada birçok soruna yol açacak niteliktedir. Değişikliğin içeriği kadar hazırlanma süreci ve değişikliğin genel felsefesi de sorunludur. Öncelikle değişiklikte şeklen ve kâğıt üstün- de görüşler alınmışsa da gerçek anlamda katılımcı bir yöntemle de- ğişiklik hükümleri tartışılıp değerlendirilmemiştir. En son üç yıl önce alınan ve üzerinde tartışma yapılmayan görüşlerin değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Tartışma ve değerlendirme imkânının olmadığının en somut göstergesi, bu kadar önem atfedilen ve “reform” (!) olarak sunulan değişiklik Teklifinin, aslında hiçbir acelesi yokken ve temel sorunlar yerinde duruyorken, ilgili eleştiri ve önerilerin hiç dikkate alınmadan, çok farklı önceliklerin olduğu Dünyayı etkileyen bir salgın döneminde kanunlaşmasıdır. Keza 6100 sayılı HMK’nın kabulünden sonra, taraf ve avukat merkezli bakış açısı terkedilerek mahkeme ve hâkim bakış açısının hâkim olduğu değişikliklerin son halkası 7251 sa-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1