Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

24 Uzun Tutukluluk Bakımından Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Kanun/Başvuru ... da birden çok suça ilişkin muhakeme yürütülmesi gibi sebepler CMK m. 102 bakımından bir istisna oluşturmayacaktır. 87 Bir diğer anlatımla, bir kişinin özgürlüğünden yoksun kalabileceği azami süre belirlenmiş ise bu süreler özellikle gözaltı ve tutuklama koruma tedbirleri bakı- mından “açık çek” anlamına gelmeyecektir; zira şartlar mevcut ise mevzuatta öngörülen azami sürelerden önce de kişilerin serbest bı- rakılmaları mümkün olmalıdır aksi ihtimalde tutmanın keyfiliği gün- deme gelebilecektir. Nitekim CMK da keyfiliğin önüne geçmek adına tutukluluğun denetimine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Belirlenen azami sürelerin aşıldığı durumlarda ise kural olarak ih- lal oluşacağı noktasında herhangi bir tartışma bulunmamaktadır. 88 Tutuklama kararına itiraz hâlinde, tutuklama kararının verildiği andaki koşulların değiştiği ve tutuklama nedeninin ortadan kalktığı ileri sürülebilmektedir 89 . Tutuklama kararı verildikten sonra, tutuk- lamanın koşullarının ortadan kalktığı gerekçesi ile tutukluluğa son verilmesi talebi, tahliye talebidir. Bununla birlikte, soruşturma ya da kovuşturma evresinde henüz tutuklama kararı verilmediği dönemde, CMK m. 101/4’e göre, Cumhuriyet savcısının tutuklama talebi redde- dildiğinde şüpheli veya sanık, derhal serbest bırakılacaktır. 90 Tutuklama bir koruma tedbiri olması sebebiyle süreklilik arz ede- 7. baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2016, s. 251. 87 “…Tutuklama tedbiri, bir yaptırım olmadığından aynı dosya kapsamındaki her bir suç için azami tutukluluk süresinin ayrı ayrı hesaplanması kabul edilemez. Suç ve sanık sayısı, davanın karmaşık olması gibi etkenler tutukluluk süresinin ma- kul olup olmadığı konusundaki değerlendirmede ele alınabilecek faktörler olup kanuni tutukluluk süresinin belirlenmesinde esas alınmaları mümkün değildir. Normun lafzı ve amacı, tutuklama tedbirinin ceza adalet sistemi içerisindeki yeri ve 5271 sayılı Kanun’un 102. maddesindeki düzenleme ile kişi özgürlüğüne yöne- lik sınırlamaların dar yorumlanması hususları birlikte değerlendirildiğinde aksi- ne bir sonuca varmak mümkün görünmemektedir…”, Murat Narman Başvurusu, 02.07.2013, Başvuru No 2012/1137. 88 Tolga Şirin, Özgürlük ve Güvenlik Hakkı, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvu- ru El Kitapları Serisi-1, 2018, s. 78. 89 Centel/Zafer, s. 386. 90 Ancak uygulamada, tutuklu yargılanmakta olan şüpheli veya sanık hakkında tahliye kararı verildikten sonra dahi derhal serbest bırakılmadığı örneklere rast- lanmaktadır. Şüpheli veya sanığın, tahliye kararına rağmen cezaevi işlemleri gibi nedenlerle bir süre daha özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı örnek davalarda İHAM söz konusu tutma işleminin keyfî olup olmadığını değerlendirmektedir, ilgili kararlar için bkz. Şirin, Özgürlük ve Güvenlik Hakkı, s. 82.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1