Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
30 Uzun Tutukluluk Bakımından Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Kanun/Başvuru ... yaparak karar verme tercihi sunmaktadır. Bir başka anlatımla, itiraz merciinin itirazı taraflara bildirme ve tarafları dinleme noktasında bir takdir yetkisine sahip olması doktrinde de eleştirilmektedir. 112 Bunun- la birlikte AYM, silahların eşitliği ilkesi gözetildiği müddetçe özgürlü- ğü kısıtlanan kişinin, salıverilme talebine ilişkin karar veren ilk derece mahkemesi huzurunda hazır bulunması, ancak itiraz incelemesinin yapıldığı mahkemenin önüne çıkmaması ve burada duruşma yapıl- mamasını Anayasa m. 19/8’e doğrudan aykırılık teşkil ettiği değerlen- dirmesini yapmamaktadır. Anayasa m. 19/8’den hareketle yapılan her itirazda başvurucunun dinlenilmesinin gerekmediğini belirten AYM, buna karşın tutuklu kişinin makul aralıklarla dinlenilmeyi talep etme hakkına da dikkat çekmektedir. 113 Cumhuriyet savcısının itirazı söz konusu olduğunda CMK m. 271/4’de bahsi geçen itiraz mercii ile alakalı olarak, itiraz kanun yolu- nun etkililiği ayrıca değerlendirilmelidir. Şöyle ki CMK m. 101/4 uya- rınca şüpheli veya sanığın serbest bırakıldığı ihtimalinde, Cumhuriyet savcısı CMK m. 268’e dayanarak itirazda bulunabilecektir. Ne var ki şüpheli veya sanık serbest olduğundan ve ceza muhakemesi hukuku- muzda gıyabi tutuklama artık söz konusu olmadığından, 114 yeni bir 112 Centel, s. 201. 113 Bergin Karaboğa ve Yusuf Aldemir Başvurusu, 27.10.2016, Başvuru No 2014/2626, <http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Content/pdfkarar/2014-2626.pdf>, Erişim 01.12.2019; Firas Aslan ve Hebat Aslan Başvurusu, 21.11.2013, Başvuru No 2012/1158, <https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Basvurular/tr/ pdf/2012-1158.pdf>, Erişim 31.10.2019. 114 Sınar, s. 223; “…uygulamada, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılarının, ya- kalama taleplerine sorgu ve tutuklama taleplerini de ekledikleri görülmektedir (CMK m. 162). Böyle bir talep üzerine verilen yakalama kararı aslında şüphelinin yokluğunda (gıyapta) verilmiş bir tutuklama kararı özelliği göstermektedir. Yaka- lama emri ile yakalanan şüpheli, kararı veren sulh ceza hâkiminin önüne getiril- diğinde sulh ceza hâkimi talebe uygun olarak sorgu yapabilmekte ve tutuklama talebine uygun bir karar verebilmektedir.” karş. Centel/Zafer, s. 373; “Yasa’nın 103. maddesinde, tutuklama kararının geri alınmasından söz edilmektedir. Bu nedenle, bu hal, vicahi ve gıyabi tutukluluk için geçerlidir… her ne kadar yeni yasanın sisteminde gıyabi tutuklamanın söz konusu olmadığı söylenmekte ise de bu doğru değildir. Savcının istemi üzerine, sulh yargıcının verdiği yakalama emri aslında bir tutuklama emridir. Bunun da bir tutuklama kararına dayanması gerek- tiği mutlaktır. Bu durum karşısında, 103. madde gıyabi ve vicahi tutuklamalarda uygulanabilir” şeklindeki karş. Erdener Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, 2017 Anayasa Değişikliği Çerçevesinde CMK Değişiklikleri Tasarısı 7035 sayılı u Hü- kümleri 696 sayılı KHK ile birlikte güncelleştirilmiş 15. baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2018, s. 334-335.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1