Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
31 TBB Dergisi 2020 (150) Burcu ZOĞLAR DURMAZ yakalama kararı çıkartılması gerekecektir ki bu kararı, tutuklamayı reddeden makam değil, itiraz mercii verecektir. 115 Yakalama kararı çı- kartan makamın tutuklama kararı vermesi elbette şart değildir; CMK m. 100 ve m. 101 göz önüne alınarak kararın verileceği andaki şartlar değerlendirilmelidir. 116 Yukarıda bahsedilen, CMK m. 105’teki usul ve tutuklama kara- rının verilme usulü hakkındaki CMK m. 101’e ilişkin olarak CMK m. 270 hükmü önemlidir. Öyle ki itirazı inceleyecek mercii, yazı ile cevap verilebilmesi için itirazı Cumhuriyet savcısına ve karşı tarafa bildire- bileceğini düzenleyen bu hükmün devamındaki fıkraya göre: “101 ve 105 inci maddeler uyarınca yapılan itiraz üzerine Cumhuriyet savcısından görüş alınması durumunda, bu görüş şüpheli, sanık veya müdafiine bildiri- lir. 117 Şüpheli, sanık veya müdafii üç gün içinde görüşünü bildirebilir” . Dolayısıyla Cumhuriyet savcısının, itiraz mercii kararını vermeden önce görüş bildirme yetkisi bulunmaktadır ki bu yetkisi bakımından Cumhuriyet savcısının itiraz merciine bildirdiği görüşünün içeriği ile bağlı olduğu ve itiraz üzerine yapılacak incelemede, görüşünü bildi- ren savcılık makamının; karardan sonra, ilk kez tutukluluk kararı ve- rilmesi haricinde, yeniden görüş bildirmesi veya kesin nitelik taşıyan karara itiraz etmesi mümkün olmayacağı yönündeki görüşe biz de ka- tılmaktayız. 118 115 “…Yakalama emri üzerine yakalanan kişinin, yakalama emrini düzenleyen itiraz mercii yerine, Cumhuriyet Savcısının tutuklama istemini reddetmiş olan hâkim veya mahkeme önüne çıkarılması, şüpheli veya sanığın itiraz hakkını etkisiz kı- lacak olması bakımından da sakıncalıdır. Şöyle ki; şüpheli veya sanık, yakalama emri düzenlemiş olan itiraz mercii önüne çıkarılıp hakkında tutuklama kararı ve- rildiğinde, bu karara karşı da bir başka merci nezdinde itiraz da bulunabilecek- tir. Oysa şüpheli veya sanığın tutuklama istemini ilk başta reddetmiş olan hâkim veya mahkeme tarafından tutuklanmasına karar verilmesi halinde, şüpheli veya sanığın bu karara itirazını, daha önce bu konuda görüşünü beyan etmiş ve kişi- nin tutuklanması gerektiğine karar vermiş olan aynı itiraz mercii inceleyecektir. Bu durumda şüpheli veya sanığın itirazdan bir sonuç elde edemeyeceği baştan bellidir. Kaldı ki böyle bir yaklaşım, sorunun bir başka merci tarafından yeniden değerlendirilmesi esasına dayanan kanun yolu mantığı ile de bağdaşmaz…”, gö- rüş için bkz. Şahin, s. 246-247. 116 Şahin, s. 247. 117 “ Bu düzenlemenin aksinden, tutuklamaya ve tahliye talebinin reddine ilişkin ka- rarların dışındaki kararlara itiraz halinde Cumhuriyet savcısından görüş alınma- sı halinde bunun ilgilisine bildirilmeyeceği anlamı çıkmaktadır. Düzenlemenin daha genel olması gerekirdi”; bkz. Centel/Zafer, s. 812. 118 Ersan Şen, “Tutukluluğa İtirazın Sınırları”, <http://www.hukukihaber.net/tu- tukluluga-itirazin-sinirlari-makale,5887.html>, Erişim 30.11.2019.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1