Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
38 Uzun Tutukluluk Bakımından Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Kanun/Başvuru ... VI. CMK m. 141’in Etkili Bir Başvuru Yolu Olup Olmadığı Meselesi Tutukluluk hâlinin gözden geçirilmesi istenip salıverilme talepleri reddedildikten sonra, bir diğer ifade ile itiraz olağan kanun yolu tü- ketilince bireysel başvuru yoluna gidilebilir. Ancak itiraz kanun yolu tüketilmiş olsa da CMK m 141’deki tazminat yolunun ne zaman etkili olduğu ya da etkili olup olmadığı meselesi de açıklanmaya muhtaçtır. CMK m. 141’in etkili bir kanun yolu olarak değerlendirilmesi, tutukluluğun makul süreyi ya da azami süreyi aştığı iddiası ile yapı- lan başvurularda yani uzun tutukluluk hâllerinde tüketilmesi gerekli bir yol olacaktır. Ne var ki CMK m. 142 uyarınca, uzun tutukluluk- tan şikâyet eden kişi için “Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisi- ne tebliğinden itibaren üç ay ve herhâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.” şeklindeki düzenleme, CMK m. 141’i birçok ihtimal bakımından etkisiz bir baş- vuru yolu hâline getirmektedir. Ancak son dönemde ilgili hükümlerle alakalı İHAM, AYM ve Yargıtay içtihatları gelişmiştir. İHAM’ın Türkiye’ye karşı açılan davalarla ilgili kararlarına baka- cak olursak, örneğin 13.09.2016 tarihli bir kararında 140 Yargıtay içtihat- larını 141 nazara aldığı anlaşılmaktadır. Öyle ki İHAM, normal şartlarda 2014/2906, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/2906, Erişim 25.12.2019;“ 5271 sayılı Kanun’un 108. maddesine göre yapılacak değerlendirme resen (ex officio) yapılmakta olup Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası ile hürriyeti kısıtlanan kişiye tanınan yargı merciine itiraz edebilme hakkı kapsamın- da değerlendirilemez. Bu nedenle başvurucuların, 31.10.2012 tarihinde 5271 sayılı Kanun’un 108. maddesine göre mahkemece resen yapılan incelemenin duruşma- sız olduğu ve çelişmeli yargılama ilkesine uyulmadığı yönündeki şikâyetlerinin “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar veril- mesi gerekir”, Firas Aslan ve Hebat Aslan Başvurusu, 21.11.2013, Başvuru No 2012/1158, p. 32. 140 A. Ş./Türkiye, 13.09.2016, Başvuru No 58271/10, <https://hudoc.echr.coe.int / eng#{%22itemid%22:[%22001-166490%22]}>, Erişim 11.05.2018; Ayrıca Mustafa Avcı/Türkiye, 23.05.2017, Başvuru No 39322/12, p. 40 <https://hudoc.echr.coe . int/eng#{%22itemid%22:[%22001-183396%22]}>, Erişim 03.08.2018. 141 Yargıtay’ın “…tazminat istemi” başlıklı 141. maddesi incelendiğinde, bir kısım tazminat nedenleri konusunda karar verilmesi için, davanın esasıyla ilgili bir kararın verilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla bu nedenlere daya- lı istemlerde, davanın sonuçlanmasına gerek bulunmadığı yasal düzenlemeden açıkça anlaşılmaktadır. Örneğin, gözaltı süresi yasada açıkça belirtilmiş olup, yasadaki bu süre içinde hâkim önüne çıkarılıp, çıkarılmadığının saptanmasının davanın esasıyla herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi bu konudaki talep ile ilgi-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1