Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
41 TBB Dergisi 2020 (150) Burcu ZOĞLAR DURMAZ olsa da kabul edilemezlik kararı vermemekteydi. 149 Bununla birlikte, AYM’nin CMK m. 141’i etkili başvuru yolu olarak değerlendirmediği kararlarındaki dikkat çeken ortak nokta, başvuru konusu tutukluluk süresinin makullükten uzak oluşu değil; tutuklama süresinin CMK’da öngörülen azami sürelere uygun olmamasıdır. Dolayısıyla tutuklama koruma tedbirinin uygulanabileceği azami süre dolduğu takdirde 150 her hâlükârda Anayasa m. 19’a yönelmiş bir ihlal söz konusu olacak ve CMK m. 141 bu noktada etkili olmayacaktır. Ancak tutuklulukta geçen süre azami süreyi aşmış olsa da kişinin mahkûmiyetine hükme- dildiği hallerde tahliye olanağı bulunmadığından ihlale ilişkin gideri- min tazminat yoluyla sağlanması mümkün olacağına ilişkin kararları bulunmaktadır. 151 AYM’ye göre, hâlihazırda başvurucu hakkında mahkûmiyet hük- mü verilmişse, bu takdirde serbest bırakılma ihtimali ortadan kalk- maktadır. Bu durumda talep, hukuka aykırılığın tespiti ve gerekiyorsa belli bir miktar tazminata hükmedilmesiyle sınırlı kalacaktır. Dolayı- sıyla bu tür ihlal iddiaları bakımından varsa olağan kanun yollarına başvurulduktan sonra ve gerekiyorsa bireysel başvuru yapılmalıdır. 152 149 Burak Döner Başvurusu, 02.07.2013, Başvuru No 2012/521; Ramazan Aras Başvu- rusu, 02.07.2013, Başvuru No 2012/239. 150 AYM’nin Yargıtay içtihatlarına bağlı kalmak suretiyle, tutukluluk süresinin hesa- bında, yerel mahkemenin verdiği hükümden sonra da devam etmekte olan tutuk- luluk süresini, azami tutukluluk süresi hesabında dâhil etmemesi eleştirilmekte- dir, “…AYM’nin, hükümle birlikte hakkında tutukluluğun devamı yönünde karar verilen kişinin ceza muhakemesindeki statüsü ile ilgili olarak kendini Yargıtay’ın yaklaşımı ile sınırlandırması yerinde olmamıştır. Çünkü bu suç bakımından kişi- nin suçu işlediği yönünde şüphede artış bulunmakta ise de bu şüphe henüz kesin hüküm ile sonuçlandırılmış değildir. Kişi hakkındaki kovuşturma evresi devam etmektedir ve kişinin beraat etme imkânı her zaman için bulunmaktadır. Ve bu kişi, bireysel başvuru hak arama yoluna müracaat ile, hak ihlalinin tespiti veya tazminat peşinde değil, tahliyesinin sağlanması arayışındadır…”, bkz. Balo, s. 38. 151 A.A. Başvurusu, Anayasa Mahkemesi tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımın- dan bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş veya hükümlü hâle gelmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesinde öngörülen taz- minat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır, “…Somut olayda 8.3.2018 tarihinde mahkûmiyetine karar ve- rilen başvurucu yönünden anılan içtihatlardan ayrılmayı gerektirir bir durumun olmadığı anlaşılmıştır…” Hanım Büşra Erdal Başvurusu, 09.06.2020, Başvuru No 2017/35344, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2017/35344, Erişim 10.08.2020. 152 Korcan Pulatsü Başvurusu, 02.07.2013, Başvuru No 2012/726, <http://ka-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1