Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı

76 Türk Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Af Yetkisinin Kullanımı ağırlığını göz önünde bulundurarak, çıkaracağı af kanunları ile değişik tür- de suç işleyenlerin ya da değişik cezalara çarptırılanların aftan değişik öl- çülerde yararlanmalarını, üstelik haklı nedenler varsa, bir kesiminin hiç ya- rarlanmamasını sağlamaya yetkilidir. Bu tür düzenlemelerin kanun önünde eşitlik ilkesini zedelediği de öne sürülemeyecektir. Ancak, itiraz konusu kural yönünden bu durum da söz konusu değildir. Gerçekten, kanun koyucu, bir yandan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılanları ceza indiriminden en üst düzeyde yararlandırmakta, öte yandan, itiraz konusu kuralla, müebbet ağır hapis hükümlülerinin dört yıllık bir gecikme ile şartla salıverilmelerine yol aç- maktadır. Böylece, af indirimi yönünden sağladığı eşitliği şartla salıverilme- den yararlanma yönünden bozmaktadır…af kanunlarıyla, ceza kanunlarının tecil, tekerrür, şartla salıverilme gibi temel kurumlarına geçici değişiklikler getirilerek suçlular arasında ayırım gözetmek ve temel kanunların suçlara ve cezalara göre kurduğu dengeyi bozmak, af kurumunun geleneksel hukuki yapısına da uygun düşmemektedir... Anayasa’nın 12. maddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesi uyarınca, benzer durumlarda bulunan kişilerin benzer hukuk kurallarına bağlı tutulmaları gerektiği gibi, benzer durumda bulunan kişilerin başka başka kurallara bağlı tutulmaları için de haklı bir nedenin var olması zorunludur…Belirtilen nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 12. maddesine aykırı bulunmakta ve iptaline karar verilmesi gerekmektedir ”. 71 Anayasa Mahkemesi bu tavrını sonraki tarihli kararlarında da sürdürmeye devam etmiştir. “ Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararları- na göre, kanun önünde eşitlik, herkesin, her yönden aynı kurallara bağlı ola- cağı anlamına gelmez. Anayasa’nın öngördüğü eşitlik, mutlak anlamda bir eşitlik olmayıp, haklı nedenlerin bulunması durumunda farklı uygulamalara olanak veren bir ilkedir. Ancak, aynı durumda olanlar için ayrı düzenleme Anayasa’ya aykırılık oluşturur… Ancak, cezanın infazı, suçlunun topluma uyum sağlamasını ve topluma yeniden kazandırılmasını amaçlar. Bu amacın gerçekleştirilmesi, suça bağlı kalmadan ayrı bir programın uygulanmasını ge- rektirir. Tüm çabalar, suçlunun uyumsuzluğuna neden olan psikolojik, çev- resel, sosyal ve kişisel etkenlerin belirli bir infaz programı içinde giderilerek, suça yeniden yönelmesini önlemektir. Bu program, suça göre değil, suçlunun infaz süresince gösterdiği davranışlarına ve gözlenen iyi durumuna göre dü- zenlenecektir. Bu da infazın, mahkûmların işledikleri suçlara göre bir ayı- 71 Anayasa Mahkemesi’nin 13.03.1979 tarih ve 1978/67 Esas ve 1979/14 Karar sayılı kararı. http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/290e1567-186e-4745- 8691-8cc82eba72ce?exclude Gerekce=False&wordsOnly=False. (E.T. 18.12.2018).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1