Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı
77 TBB Dergisi 2020 (150) Güven YARIMBATMAN rıma gidilmeden, aynı esaslara ve belirli bir programa göre yapılmasını ve sonuçlarının gözlenmesini gerektirir. Aynı miktar cezayı alan iki hükümlü- den birinin, sırf suçunun türü nedeniyle daha uzun süre ceza çektikten sonra şartla salıverilmesi, cezaların farklı çektirilmesi sonucunu doğurur ve bu iki mahkûm arasında eşitsizliğe neden olur… Böylece, infaz yönünden eşit ve aynı durumda bulunan mahkûmlar arasında şartlı salıverme bakımından ayrı uygulama, Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik il- kesine uygun düşmemekte ve bu ayrılığın haklı bir nedeni de bulunmamakta- dır… ceza infaz hukukunun temel ilkelerine ve Anayasa’nın “hukuk devleti” ilkesine de ters düşer. Dava konusu kuralların bu yönden de iptali gerekir. ” 72 Anayasa Mahkemesi, şartla salıverme niteliğindeki kanunlarda suç türüne göre ayrım yapılmasını doğru bulmamakta, bunun şartlı salıverme kurumunun doğasına aykırı olacağını belirtmektedir. Bu ne- denle haklı bir neden yokken yapılacak ayrımın eşitlik ilkesine aykırı olacağını kararlarında vurgulamaktadır. 73 Anayasa Mahkemesi, 21.12.2000 tarihli 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Ceza- ların Ertelenmesine Dair Kanun’un Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile önü- ne gelen itiraza ilişkin vermiş olduğu kararda da 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde düzenlenen “hukuk devleti” ilkesi ile 10. maddede dü- zenlenen “eşitlik” ilkesini ölçü norm olarak kullanmaya devam etmiş, bahse konu kanunun bazı hükümlerini iptal etmiştir. 74 Bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen son düzenle- meyse 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ dur. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kanun’un şekil ve esastan iptali amacıyla Anaya- sa Mahkemesi’ne yürürlüğün durdurulması istemiyle dava açmıştır. CHP başvurusunda, Kanun’un özel af niteliğinde olduğunu, bu nite- likte bir kanunun ise ancak Anayasa’nın 87. maddesinde öngörülen TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla çıkarılabileceğini, oysa düzenlemenin bu çoğunluğa ulaşmadan kanunlaştığını iddia et- 72 Anayasa Mahkemesi’nin 31.03.1979 tarih ve 1991/18 Esas ve 1992/20 Karar sayılı kararı. http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/56b80f44-5320-4b0d- 9449-506abae14385?exclude Gerekce=False&wordsOnly=False. (E.T. 18.12.2018). 73 Sancar, s.193. 74 Bkz. 16 numaralı dipnottaki karar.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1