Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
107 TBB Dergisi 2020 (151) Bilal OSMANOĞLU yanında hâkimin de sayılması, CMK m. 270/1 6 ile itirazı inceleyecek mercie tanınan araştırma ve incelemeye yetkisi ile uyumlu olmuştur. Bu meyanda Cumhuriyet savcısı için geçerli olan bilginin yazılı olarak istenmesi şekli şartı, şüphesiz hâkim ve mahkeme için de geçerlidir. İkinci farka geçmeden önce ceza mahkemesinin bilgi ve belge is- teme yetkisinin kapsamının anlaşılabilmesi için re’sen delil toplama yetkisine sahip olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Zira bu konu, özellikle 5271 sayılı CMK’nın yürürlüğe girmesi sonrası tartışmalı bir hal almıştır. Şöyle ki mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (CMUK), “Mahkeme reisinin resen daveti” başlıklı 214. maddesinde yer alan “Mahkeme reisi dahi resen şahit ve ehlihibre celbine ve başkaca sübut sebeplerinin toplanmasına karar verebilir.” hükmü ve “Delillerin ikamesi ve bu baptaki talep ve kararlar” başlık- lı 237. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Mahkeme vuku bulan ta- lep üzerine veya kendiliğinden şahit ve ehlihibre celbini ve başkaca sübut sebeplerinin ihzar ve iradını emredebilir” hükmü ile bu yetki açıkça ceza mahkemesine verilmesine karşın; anılan 237. maddenin 5271 sayılı CMK’daki karşılığı olan “Delillerin ortaya konulması ve reddi” başlıklı 206. maddede 7 veya Kanun’un herhangi bir başka mad- desinde mahkemenin “kendiliğinden” delil toplamasına ilişkin genel bir yetkiden açıkça söz edilmemektedir. Öğretide CMUK m. 214 ve 237/3’ün, 5271 sayılı Kanun’a alınmamasının basit bir değişiklik değil, önemli bir zihniyet değişikliğinin ifadesi olduğu ifade edilmektedir 8 . Başkan ve hâkimin görevini düzenleyen 192. maddede, delillerin top- lanmasından değil, ikame edilmesinden (yani ortaya konulmasından) söz edilmesi de bu bağlamda dikkat çekicidir. Yine kanun koyucunun 2012/7527, K. 2012/8180, T. 11.07.2012 (www.kazanci.com ). 6 CMK m. 270/1: “İtirazı inceleyecek merci, yazı ile cevap verebilmesi için itirazı, Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilir. Merci, inceleme ve araştırma yapa- bileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılmasını da emredebilir”. 7 CMK m. 206/1: “Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konul- masına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir”. 8 CMUK m. 214 ve 237/3’ün 5271 sayılı Kanun’a alınmamasının basit bir değişiklik değil, önemli bir zihniyet değişikliğinin ifadesi olduğu yönünde bkz. Bahri Öz- türk, Durmuş Tezcan, Mustafa R. Erdem, Özge Sırma, Yasemin F. Saygılar Kırıt, Özdem Özaydın, Esra Alan Akcan, Efser Erden, Nazari ve Uygulamalı Ceza Mu- hakemesi Hukuku, 13. Baskı, Seçkin Yay., 2019, s. 334.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1