Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

108 Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Cumhuriyet Savcısı ve Mahkemelerin Bilgi ve Belge ... 174/1-b, 177/1 ve 190/1’de gösterdiği bütüncül yaklaşım da bu yön- dedir. Şöyle ki iddianame, suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mev- cut tüm deliller toplanarak düzenlenmeli; sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunla- rın ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesi- ni duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime vermeli (dikkat edilirse 177. maddedeki bu hüküm, duruşma hazırlığı başlığı altında düzenlenmiştir); mahkeme de tüm bu delille- ri ortaya koyarak duruşmaya ara vermeksizin hükmünü vermelidir. 5271 sayılı CMK’da mahkemenin delil toplamasından yalnızca sanı- ğın (ve müdafiinin) istemi üzerine ve istisnai olarak söz edilmektedir. Öyle ki 234. maddede, mağdur ile şikayetçinin soruşturma evresinde delillerin toplanmasını isteyebileceği düzenlenirken; kovuşturma ev- resine ilişkin olarak katılan bakımından bu yönde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Böylelikle kanun koyucunun, mahkemeyi delil topla- ma sürecinden ayırarak onun tarafsızlığını desteklemek istediği ileri sürülmüştür 9 . Bununla birlikte ceza muhakemesinin maddi gerçeğe ulaşma amacının bir gereği olarak mahkemenin de kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu ve özellikle kovuşturma evresinde or- taya çıkan bir delilin toplanmasına talep olmaksızın karar verebileceği ileri sürülmektedir 10 . Anayasa Mahkemesi (AYM) de mahkemenin pa- 9 Ersan Şen, “Kovuşturmada Re’sen Delil Araştırma ve Toplama Yetkisi”, huku- kihaber.net, Son E.T: 26.09.2020. Aynı görüşteki Öztürk ve diğ., kovuşturma aşa- masında sonradan ortaya çıkan bir delilin mahkemece savcılık marifetiyle elde edileceği kanaatindedir. Bkz. Öztürk ve diğ., s. 334; aynı yöndeki diğer bir görüş için bkz. Mahmut Koca, “Ceza Muhakemesi Hukukunda Deliller”, Ceza Hukuku Dergisi , C. 1, Sa. 2, Aralık 2006, s. 212 (207-225). Toroslu/Feyzioğlu ise CMUK m. 214 benzeri bir hükme yer verilmediğine dikkat çekerek mahkemenin kendiliğin- den delillerin toplanmasına karar verip veremeyeceği konusunun açık olmadığını belirtmektedir. Bkz. Nevzat Toroslu, Metin Feyzioğlu, Ceza Muhakemesi Huku- ku, 17. Baskı, Savaş Yay., Ankara, 2017, s. 285. 10 Yener Ünver, Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, C. 3, 15. Baskı, Adalet Yay., 2019, s. 1495; Nur Centel, Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Yeni- lenmiş ve Gözden Geçirilmiş 16. Bası, Beta Basım Yay., İstanbul, 2019, s. 741; Fahri Gökçen Taner, Ceza Muhakemesi Hukukunda Adil Yargılanma Hakkı Bağlamın- da Çelişme ve Silahların Eşitliği, Seçkin Yay., Ankara, 2019, s. 363; Doğan Ge- dik, “Ceza Muhakemesinde Hakimin Delilleri Değerlendirme Serbestliği (CMK m.217)”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi , Prof. Dr. Durmuş Tezcan’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 940-941 (913-963); Hasan Karakehya, “Dolaylı Maddi Ger- çek: Ceza Muhakemesinde Yargılama Makamının Maddi Gerçeğe Deliller Ara- cılığıyla Ulaşma Zorunluluğu Üzerine”, TAAD, Y. 7, Sa. 27, Temmuz 2016, s. 72 (59-82). Delillerin esas itibarıyla soruşturma evresinde toplanacağı ancak özellikle

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1