Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

110 Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Cumhuriyet Savcısı ve Mahkemelerin Bilgi ve Belge ... rup delil toplayabileceği anlaşılmaktadır. 1412 sayılı CMUK’taki 214 ve 237. maddelerin, 5271 sayılı CMK’ya taşınmamasını 15 ve yukarıda açıkladığımız ortaya konan bütüncül yaklaşımı, etkin bir soruşturma yürütülmesine ve yargılamaların makul bir sürede bitirilmesine ilişkin bir çabanın sonucu olarak değerlendirilebileceği kanısındayım. Sonuç olarak ceza mahkemesinin, CMK m. 177’deki sanığın istemi üzerine delil toplayabileceğine ilişkin düzenleme dışında, kendiliğinden de delil toplayabileceği kabul edilmelidir. İki madde arasındaki ikinci temel fark ise bilgi ve belge istenecek kişiler bakımından söz konusudur. Gerçekten 161. madde söz konusu kişileri kamu görevlileri ile sınırlamışken; 332. maddede bu yönde bir sınırlamaya gidilmemiştir. Buna göre Cumhuriyet savcısı ve mahkeme gerek kamu görevlilerinden gerekse özel gerçek veya tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belge talep edebilmektedir. 16 Bu meyanda suçtan za- rar gören de bu kişilere dahildir. Bu iki temel husus dışında diğer bir fark ise istemin yerine geti- rilme süresine ilişkindir. CMK m. 161’de kendisinden bilgi veya belge istenilen kamu görevlilerinin, bu istemi vakit geçirmeksizin, derhal yerine getirilmeleri gerektiği düzenlenirken; 332. maddede bu husus, somutlaştırılmış ve istemin 10 gün içinde yerine getirilmesi gerekti- ği ifade edilmiştir. İstemin bu süre içinde yerine getirilmesi imkânsız ise bunun sebebi ve istemin en geç hangi tarihte yerine getirilebileceği aynı süre içinde bildirilmelidir. Öte yandan basit yargılama usulünü düzenleyen CMK m. 251’e göre, mahkemenin toplanması gereken belgeleri, ilgili kurum ve kuru- luşlardan talep etmesi bir görev olarak düzenlenmiştir. 17 Esasen mad- 15 CMK m. 206’da “re’sen” kelimesinin geçmemesinin, kanun koyucunun tarafların delilleri ile bağlı bir taraf muhakemesi öngördüğünü ispat etmeyeceği yönünde bkz. Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, s. 1315, dn. 66. 16 Benzer yönde bkz. Ünver/Hakeri, C. 3, s. 2124. “CMK’nın 332. maddesindeki düzenleme itibariyle, maddede belirtilen yükümlülüğe aykırı davranan kişinin kamu görevlisi olmasının zorunlu olmadığı gözetilip...” 5. CD, E. 2013/7399, K. 2015/8476, T. 18.03.2015 (kazanci.com). 17 CMK m. 251: “(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını ge- rektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. ( 2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece id- dianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1