Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

112 Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Cumhuriyet Savcısı ve Mahkemelerin Bilgi ve Belge ... da olmadığı belirtilmişti. Ancak belge istenen kişi, şüpheli veya sanık olmamakla birlikte söz konusu belgeyi vermesi halinde kendi aleyhi- ne bir ceza soruşturması başlatılmasına neden olabilir. Anayasa’da yer alan koruma, şüpheli veya sanıkla sınırlı olmadığına göre, hiç kimse- nin suç işlediğini gösteren belgeleri vermek zorunda olmadığı kabul edilmelidir. Bu noktada kişilerin, kendilerini suçlayan bir belgeyi, mahkemeye vermek yerine; yok edebilecekleri veya en azından tah- rip edebilecekleri akla gelebilir. Ancak 5237 sayılı TCK’nın 205 ve 208. maddelerinde düzenlenen resmi/ ö zel belgeyi bozmak, yok etmek ve gizle- mek suç tipleri düşünüldüğünde, kişilerin uhdelerinde olduğu bilinen bir belge için bu ihtimal, aleyhlerinde cezai sorumluluk doğurabilir. Bu sebeple kişilerin, kendisinde olduğu bilinen bir belgeyi, Cumhuri- yet savcısına veya mahkemeye Anayasa m. 38 uyarınca vermek zorun- da olmadığı kabul edilmelidir. b. İçeriği Devlet Sırrı Niteliğindeki Belgeler Ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşılması için başvurulan yöntemler kimi zaman devlete ilişkin bilgilerin araştırılmasını zorunlu kılmaktadır. 19 5271 sayılı CMK m. 125, bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgelerin devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulama- yacağını düzenlemektedir. Mahkeme maddi gerçeği ortaya çıkarmak için idarenin iznine ihtiyaç duymadan her türlü bilgiyi inceleyebile- cektir. 20 Ancak bu gizli tutulamama hali, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla sınırlıdır (CMK m. 125/3). Dolayısıyla devlet sırrı içeren belgeler, alt sınırı beş yıldan az olan suçlar için mah- kemeye karşı gizli tutulabilecektir. 21 Böylece kanun koyucu devlet sırrı ile suçlulukla mücadele arasında bir denge kurmaya çalışmıştır. 22 19 Özbek/Doğan/Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 366. 20 Cumhur Şahin, Neslihan Göktürk, Ceza Muhakemesi Hukuku -I-, 11. Baskı, Seç- kin Yay., 2020, s. 353; Özbek/Doğan/Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 366. 21 3. fıkranın, 1. fıkradaki devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin mahkemelerle paylaşılması ilişkin yükümlülüğü kaldırdığı ve idarenin bir yükümlülüğü olma- masına rağmen söz konusu belgeleri mahkeme ile paylaşması halinde, mahkeme- nin bu belgeleri delil olarak değerlendirebileceği yönündeki görüş için bkz. Seydi Kaymaz, Ceza Muhakemesi Hukukunda Devlet Sırrı, 2. Baskı, Seçkin Yay., 2020, s. 283-284. 22 Özbek/Doğan/Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 366. Benzer yönde bkz. Şahin/Göktürk, Ceza Muhakemesi Hukuku -I-, s. 353. Bu durumun savunma hakkını ihlal ettiği yönündeki aksi görüş için bkz. Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğ-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1