Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
128 Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Cumhuriyet Savcısı ve Mahkemelerin Bilgi ve Belge ... CMK m. 332’de ise bilgi istenen kişi bakımından; kolluk amiri, me- mur veya özel hukuk kişisi ayrımı yapılmamıştır. Buna karşın mad- denin ikinci fıkrasında, ilgili kişiye gönderilen yazıda isteme aykırı hareket etmenin TCK m. 257’ye aykırılık oluşturabileceğinin yazılaca- ğı düzenlenmiştir. 79 Bilindiği üzere görevi kötüye kullanma suçu bir özgü suç olup; TCK m. 40/2 80 uyarınca, bu niteliğe sahip olmayan kişi- lerin, bu suçta fail olabilmeleri mümkün değildir. Özgü suçlara katılan ancak özel faillik niteliği taşımayan kişiler, suçun işlenişine olan kat- kılarının derecesine göre ya azmettiren ya da yardım eden olabilmek- te; ancak söz konusu katkıları ne derecede olursa olsun müşterek fail olarak kabul edilmemektedir. 81 Sonuç olarak yukarıda açıkladığımız nedenlerle, bilgi ve belge veren kişileri, kamu görevlisi olarak kabul etmemekteyim. O halde, 5237 sayılı TCK sistemine göre CMK m. 332 kapsamında bilgi ve belge istenen özel hukuk kişilerinin, ne şekilde görevi kötüye kullanma suçunda sorumlu tutulabileceklerinin açık- lanması gerekmektedir. 82 Kanun koyucu bazı hallerde özel hukuk kişilerini; işledikleri suçlardan dolayı 83 veya Türk Ceza Kanunu’nun uygulanması açı- 79 CMK m. 332/2: “Bilgi istenen yazıda yukarıdaki fıkra hükmü ile buna aykırı hare- ket etmenin Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesine aykırılık oluşturabileceği yazılır. Bu durumda haklarında kamu davasının açılması, izin veya karar alınma- sına bağlı bulunan kişiler hakkında, yasama dokunulmazlığı saklı kalmak üzere, doğrudan soruşturma yapılır.” 80 TCK m. 40/2: “Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur”. 81 Bkz. Mahmut Koca, İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 12. Bas- kı, Seçkin Yay., Ankara, 2019, s. 481. 82 Yargıtay 2015 yılında verdiği bir kararda maddede belirtilen yükümlülüğe aykırı davranan kişinin kamu görevlisi olmasının zorunlu olmadığını belirtmiştir. An- cak kararda, TCK m. 40/2 karşısında, bir özel hukuk kişisinin nasıl görevi kötüye kullanma suçundan dolayı sorumlu tutulabileceği ilişkin bir açıklama bulunma- maktadır: “CMK’nın 332. maddesindeki düzenleme itibariyle, maddede belirtilen yükümlülüğe aykırı davranan kişinin kamu görevlisi olmasının zorunlu olmadığı gözetilip, sanığın... ‘istenilen belgelerin bankada bulunmaması üzerine müşteri ve muhasebecisine ulaşılarak eksik belgelerin temin edilip gönderildiği...’ şeklinde- ki savunması üzerinde durularak... sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde be- raat hükmü kurulması...” 5. CD, E. 2013/7399, K. 2015/8476, T. 18.03.2015. Ben- zer yönde bkz. 5. CD, E. 2012/11302, K. 2013/11423, T. 27.11.2013 (www.kazanci. com). 83 Bu kişiler yalnızca görevleri dolayısıyla işledikleri suçlardan dolayı kamu görev- lisi sayılırlar. Ancak görevleri ile ilgili olarak kendilerine karşı işlenen suçlardan
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1