Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
166 Yüksek Yargı Organlarının Kararlarına Uygulanan Kısmi Erişim Engelinin İdare Hukuku ... durumda dahi, idari işlemin sebepsiz olamayacağı, yapılan idari işle- min mutlaka bir sebebe dayandırılması gerektiği yönündedir. Mevzuatta, yapılacak idari işlemle ilgili herhangi bir düzenleme olmaması, bu işlemin yapılıp yapılmaması konusunda idarenin takdir yetkisinin olduğu anlamına gelecektir. Ancak özellikle de talebin aksi yönde karar veren idarenin, takdir yetkisini hangi nedenle bu yönde kullandığına dair bir gerekçenin ortaya konması gerekmektedir. İda- renin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin sınırsız şekilde kullanılması, keyfiliğe yol açacak olup bu da hukuk devleti ilkesine ters düşecektir. Dolayısıyla incelemekte olduğumuz sebep unsuru ile birazdan değinilecek olan konu unsurları bakımından idarenin takdir yetkisinin idari yargı organlarınca denetlenmesi gerekmektedir. 63 Dolayısıyla yüksek yargı organlarının kararlarına erişim talebinin reddi, kararın yayımlanması hususunda kanunda açıkça belirtilen du- rumlar dışında mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmadığı için yük- sek mahkemelerin takdir yetkisi kapsamındadır. Çalışmada daha önce incelenen Danıştay 10. Dairesi’nin kararında da bu durum açıkça belir- tilmiştir. Ancak Danıştay, takdir yetkisinin yargısal denetim (hukuka uygunluk denetimi) kapsamında olduğunu dikkate almamıştır. Sebebin, idarenin takdir yetkisi kapsamında olduğu tüm idari iş- lemlerde olduğu gibi, yüksek mahkeme kararlarına erişim taleplerinin reddinde de Türk hukukunda idari yargı yerleri, takdir yetkisinin hu- kuka uygunluğunu; kamu yararı ve hizmetin gerekleri, işlemin sebebe dayalı olması, Anayasal ilkeler, kanunun özel amacına aykırılık, takdir- de açık hata, ölçülülük ilkesi gibi hususlar bakımından denetledikleri belirtilmektedir. 64 Takdir yetkisinin sınırsız olmaması ve bu yetkinin kullanımında sayılan ilkeler doğrultusunda hukuka uygunluk dene- timinin yargı organları tarafından yapılması karşısında, yüksek yargı sebepten mücerret olacak ve yargı denetimine tabi olmayacaktır. Bilgi için bkz. Onar, 1966, s. 298. 63 Doktrinde, idare hukukunda yetkiler kanunla verildiğinden bir işlemi yapma hakkının kimde olduğunun belirli olması gerekmekte ve yetki unsurunda, kanu- nun belli bir şekil veya usul kuralı öngördüğü hallerde şekil unsurunda ve idari işlemlerin nihai amacı kamu yararına uygunluk olduğundan bu amacın dışına çıkılacak şekilde amaç unsurunda idarenin herhangi bir takdir yetkisi olmadığı ifade edilmektedir. Bilgi için bkz. Ramazan Çağlayan, İdari Yargılama Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2019, s. 212. 64 Çağlayan, İdari Yargı, s. 219.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1