Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
208 İcra Dairesi Tarafından Vaktinden Evvel Satış dilmiş olması gerekir (aşağıda değinileceği üzere haczin kesin haciz olması zorunluluğu yoktur). Haczedilen malların icra dairesi tarafın- dan kendiliğinden satılması ise satış isteme süresi içerisinde gerçekleş- tirilmelidir. Zira satış talep etme süresi dolduğu takdirde mallar üze- rindeki haczin kalkması sonucu doğacağından icra dairesi tarafından kendiliğinden satış yapılması mümkün olmaz. 22 Dolayısıyla kanunda yer alan “her zaman” ifadesi, tarafların satış talep edebilecekleri sürey- le sınırlı olarak yorumlanmalıdır. Belirtmek gerekir ki ihtiyati hacizde tamamlayan merasim yerine getirilmediği takdirde haciz kalkacağın- dan, bundan sonra icra dairesinin kendiliğinden satış yapması müm- kün olmaz. Satış alacaklı tarafından talep edilip bu talep, geri alınmışsa tale- bin geri alınmasından sonra ve satış isteme süresi içerisinde kalmak suretiyle icra dairesi tarafından kendiliğinden satış kararı verilmesi mümkündür. Ancak alacaklı satış talep etmiş ve belirlenen giderlerin ödenmesi için kendisine on beş günlük bir süre verilmişse, bu on beş günlük süre içerisinde giderlerin depo edilip edilmeyeceği konusun- da belirsizlik mevcut olduğundan, o süre içerisinde icra dairesi tara- fından kendiliğinden satış kararı alınabilir mi sorusu akla gelebilir. Zira alacaklı, satış talep etmekle bu yöndeki tasarrufunu kullanmıştır fakat kendisine verilen masrafları depo etmeye ilişkin sürede olum- lu yönde davranıp davranmayacağına ilişkin belirsizlik, hali hazırda sona ermiş değildir. Burada var olan belirsizliğe rağmen icra dairesi, İİK m.113/2’de belirtilen şartların mevcut olması durumunda ken- diliğinden satış yapabilmelidir. İcra dairesi, haczedilmiş olan taşınır malların depo süresi içerisinde satılması halinde sürenin sonunda elde edilecek tutardan daha fazlasının elde edilebileceği veya depo süresinin sonuna kadar beklenmesi halinde haczedilen maldan elde edilecek satış tutarının önemli derecede düşük olacağı (ya da satış tutarı elde edemeyeceği) sonucunun doğacağı kanaatine varırsa ken- diliğinden satış yapabilmelidir. Böylece belirsizliği içinde barındıran masrafların depo edilmesine ilişkin sürede tarafların menfaati korun- muş olur. 22 Mine Erturgut, İcra ve İflas Hukukunda Menkullerin Paraya Çevrilmesi, Yetkin Yayınları, Ankara, 2000, s.185.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1