Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

251 TBB Dergisi 2020 (151) Hakan PEKCANITEZ / Nedim MERİÇ vererek masrafları ödemesini isteyeceği belirtilmiştir. Bu süre içinde satış masrafları yatırılmazsa haciz kalkar. Alacaklıya özgülenmiş bu düzenleme borçlunun satış talep ettiği durumda geçerli olmaz. Borçlu satış talep ettiğinde masrafları kendisi ödemelidir. Bu ödeme peşin ol- malıdır. Borçlunun masrafları peşin ödemediği durumda icra dairesi borçluya masrafları ödemesi için süre verebilmelidir. Ancak bu süre on beş gün olmak zorunda değildir. Kaldı ki verilen sürede borçlunun masrafların yatırmaması haczin kalkmasına da sebep olmayacaktır. Borçlunun verilen sürede satış masraflarını ödememesi satış talebinin dikkate alınmaması ve de talepte bulunmamış olma sonucunu doğu- rur. Bu sonuç borçlunun sonradan satış talebine engel olmaz. 3. Satış Talebinin Süresi Borçlunun talebiyle satış, bir vaktinden evvel satıştır. Vaktinden evvel satış süreye değil, takibin durumuna bağlı olarak yapılacak satışı ifade eder. Borçlunun satış talebinin gerekçesi, borçlu malvarlığı üze- rindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasıyla meydana gelen durumun dengelenmesi olunca, bu olanağın ilk olarak ihtiyatî veya geçici ha- cizde söz konusu olacağı düşünülebilir. Esasen bunu düşünmek İsviç- re hukuku bakımından mümkündür. İsviçre İİK m. 124’teki “alacaklı satış isteme hakkına sahip olmasa bile” ibaresi alacaklının satış iste- me hakkının olmadığı (kesin hacizden önceki durum) durumda dahi, borçlunun satış talep edebileceğini gösterir. 35 Hatta bu nedenle ödeme emrine itiraz edildiği durumda alacaklı satış talep etme hakkına sahip değilken dahi (geçici ve ihtiyatî hacizde), borçlunun satış talep edebi- leceği kabul edilmektedir. 36 Bu durumda borçlunun talebi vaktinden evvel satışa yöneliktir. Bu özelliği sebebiyle, bu türden satış en erken kesin haczin konulmasıyla talep edilebilecek olan ‘süresinde satıştan’ farklıdır. Ancak bu durumda vaktinden evvel satış talebinin ilaniha- ye olduğu düşünülmemelidir. Borçlunun vaktinden evvel satış talebi- nin gerçekleşeceği hukukî zemin sona ermekle veyahut da borçlunun malvarlığı üzerindeki kısıtlaması ortadan kalkmakla borçlunun vak- tinden evvel satış isteme yetkisi de sona erecektir. İhtiyatî haciz icra 35 Suter, s. 1142. 36 Roger Schlegel/Markus Zopfi, Kommentar zum Bundesgesetz über Schuldbet- reibung und Konkurs SchKG (Jolanta Kren Kostkiewicz, Dominik Vock), 4. bası, 2017, s. 760.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1