Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

268 Basın Yoluyla Kişilik Hakkının İhlalinin Tespitinde Kullanılan Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları ... B. BAŞLICA KIŞISEL DEĞERLER VE YARGITAY KARARLARI 1. Hayat, Sağlık ve Vücut Bütünlüğü Hayat, sağlık ve vücut bütünlüğü kişilik hakkı kapsamındaki en önemli kişisel değerlerdir. Zira hayat (yaşam) ve sağlık hakları, kişinin var olması ve varlığını sürdürebilmesi için olmazsa olmaz hak özelliği- ne sahiptir. Uygulamada hayat ve sağlık açısından, özellikle tıbbi mü- dahaleler ve organ ve doku nakli önem arz eder. Bunlar hâlihazırda özel düzenlemelere tabidir. Vücut bütünlüğüne gelimce, vücut bütün- lüğünden anlaşılması gereken sadece fiziki bütünlük değil, fiziki ve psişik bütünlüğün ikisinin bir arada oluşturduğu bütünlüktür. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin önüne gelen bir olayda, kişiye ait telefon numarasının bir rehberde acil telefonlar bölümünde yanlışlıkla verilmesi nedeniyle manevi sıkıntıya uğradığı ve uzun süredir kullan- dığı telefonunun değiştirilmesinin de yeni sıkıntılar doğuracağı kabul edilerek kişilik hakkına yönelik saldırı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda “Kişilik; bedeni ve ruhi varlık (değer) olarak kişilik hakkı tarafından korunmaktadır. Bu ne- denle kişinin duygu hayatı onu vazgeçilmez kişisel değerlerinden (var- lık )dir. Duygu hayatını, ruhi ahenk ve denge, onur, saygınlık, namus duygusu, özel yaşamı ile toplum, aile bireyleri veya yakın dostlarıyla olan gönül bağlılıkları oluşturur. Bu kişisel değerlere saldırı yoluyla kişiye manevi acılar verdirmek kişinin ruhi varlığına ve sonuçta kişi- lik hakkına saldırıyı ortaya koyar” denilerek kişinin telefonunun sık sık, gereksiz yere sabah erkenden ve gece geç vakitlere kadar aranması ve tanımadığı kişilere ve ilgisiz sözlere muhatap olması onun duygu hayatının bir parçası olan “ruhi ahengine” bir saldırı niteliğinde oldu- ğu ve bununla davacının “evinde huzurlu yaşama ortamı ve hakkı” önemli ölçüde etkilenerek bozulduğu ifade olunmuştur. 28 2. Özel Alan ve Sır Alanı İsviçre Federal Mahkemesi tarafından uygulanan 29 ve Türk dokt- rini ve yargı kararlarında da kabul gören “alan teorisi”ne göre, kişinin 28 Yargıtay 4. HD, E. 1990/11596 K. 1991/11230 T. 23.12.1991. 29 Cramer, s. 128; Saxer, s. 23; Serozan, Medeni Hukuk, s. 417. Üçlü ayrım Jäggi tara- fından yapılmış ve öğreti ve mahkeme kararları tarafından kabul edilmiştir. Ay- rıntılı bilgi için bkz. Kılıçoğlu, s. 118.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1